Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

400 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yüzyıllık Yalnızlık/Gabriel Garcia Marquez/ Bir Yanlızlık Hikâyesi...
Bazen, bazı anlar olur, öylece kalırsın...Değil ne yapacağını, ne söyleyeceğini bile bilemezsin... Şu anda da biraz öyle hissettim. Yazmaya nereden başlayacağımı bu sefer bilemedim. Deminden beri yazıp yazıp sildim... Bir kitabı bitirip son sayfasını kapattığınız anda hissettiğiniz duygular tarifsizdir. Hatta sonun nasıl olduğu dahi bir kitabı bitirmiş olmanın yaşattığı duyguların gölgesindedir. Zamanla kitabın üzerinizde bıraktığı etki zayıflayabilir, sonunu unuttuğunuz kitaplar muhakkak vardır. Ama kitaplar üzerimizde her zaman bir etki bırakır. İster kötü yönde olsun, ister iyi yönde, hiç fark etmez. Bu kitap üzerinizde bence iyi bir etki bırakacak.
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
, 2 yıldan daha kısa sürede yazdığı romanını 15-16 yıl zihninde taşıdığını ve çocukluk anılarını bu eser ile ölümsüzleştirdiğini belirtiyor. Aslında romanı çocukluğundan beri içinde bir yerlerde şekillendirmiş, küçük bir kurguyla başlayan hayaller, büyük ve eşsiz bir roman halini almış zamanla... Şimdi nasıl anlatsam. Zamanı upuzuuuun sonsuz bir cetvel gibi düşünün. Her santimetresi bir gün olsun mesela. Sonra o uzayan cetvelin rastgele bir noktasına paralel olarak yüzyıl uzunluğunda turuncuya çalan tok sarı renkte bir şerit düşünün. Kitap öyle bir şey. Sonu görünmüyor. Çok uzun, sanki hiç bitmeyecek gibi hissettiriyor... Roman, küçük bir köyde bir ailenin birkaç kuşak sürecince geçirdiği değişimi ve dönüşümü anlatıyor. Bu aile üyeleri arasındaki olaylar karmaşık bir zaman örüntüsünde yaşanıyor. Kitap, başlangıcındaki soy ağacı ile okuru karşılıyor. Belirli isimlerin tekrar tekrar yeni kuşaklara aktarılmış olduğunu görüyoruz. Bu da kitabı anlamayı çok zorlaştırıyor. Çünkü bir karakterden birden fazla varmış gibi hissediyorsunuz. Neredeyse hepsinin ismi aynı. Çoğu zaman "Bu kimdi ya" diyerek olayı karıştırdığım, ve aynı sayfayı tekrar okuduğum oldu. Karmaşık zaman örüntüsünün yanı sıra isimlerden dolayı birbirine karışan karakterleri özümseyene kadar kitap sona yaklaşmış oluyor. Bu yüzden küçük bir tavsiye vereyim karakterlerin ismini karşınıza çıkar çıkmaz not alırsanız, kitabı çok daha iyi anlayabilirsiniz. Savaşlar, yolsuzluklar, devrimler, cinayetler, kahramanlıklar, salgınlar, dehşet verici olaylar, aşk… Dünya üzerinde insanlığa dair her ne varsa bir örneğini bu kitapta bulmak mümkün. Bu küçük köyde ve aslında yalnızca bir soy ağacının gölgesinde geçen bu tarihi dahi belli olmayan olaylar adeta başından sonuna kadar küçültülmüş bir dünya tarihçesi gibi. Büyülü gerçekçilik anlatımı ise tıpkı destanlar gibi tarihi edebiyata dönüştürüyor. Bu yönüyle Yüzyıllık Yalnızlık’a bir modern destan yakıştırması da yapabiliriz. Ayrıca kitapta Fantastik olaylar da bol bol bulunuyor. Bence bu iyi bir şey, kitabı o ciddiyet havasından biraz daha uzaklaştırıp rahat bir nefes aldırıyor insana. Yanlızlık nedir? Sadece etrafımızda kimsenin olmayışı mı? İnsan, çevresinde insanlar varken bile, yanlız hissedemez mi ? Kitaba adını veren “yalnızlık” anlatımda o kadar yoğun hissediliyor ki köyün yalnızlığı, karakterlerin yalnızlığı ve hatta hayaletlerin bile yalnız oluşu okuyucuda derin bir etki bırakıyor. Öyle ki kitaptaki yalnızlığın bir anlatım biçimine dönüştüğü dahi söylenebilir. Bu bağlamda kitapta geçen sıradışı olayların ve bunların anlatım biçiminin gerçekten etkileyici bir biçimde sunulmuş. Öte yandan eser sosyal ve siyasi olaylara değinmeyi de ihmal etmiyor. Márquez; toplumsal olayları soyağacında tanıttığı karakterlerin yaşantısının içine katıştırarak bize aktarırken karakterlerin, duygularını, yaşadıklarını, bireysel bakış açısını da aktarıyor. Bu da büyük toplumsal olayların arasında, yaşanan büyük sosyokültürel değişimler karşısında okurun karakterler ile daha güçlü bir bağ kurmasını sağlıyor. İşte tam burada okur; kitapta şahit olduğu keşmekeşin, kaosun aslında yaşamın ta kendisi olduğunu fark ediyor. Kitaptaki karakterlerin yalnızlığının bir bakıma kendi yalnızlığı olduğuna ikna oluyor. Çünkü hepimiz çevremizde insanlar olsa bile aslında yapayalnızız. Sadece farkında değiliz. Bir düşünün sizi aslında gerçekten anlayan kaç kişi var hayatınızda? Kaç kişi sizi tamamen anlıyor? Gerçekten yanlız değil misiniz? Yüzyıllık Yalnızlık; yaşattığı bu deneyim ile gerçeküstü gibi görünen dünyasının aslında gerçek dünyanın bağrından kopup geldiğini, büyük toplumsal olayların karşısında bireyin akıldışı yalnızlığını okurunun yüzüne vuruyor. Not: Tüm bunların yanında Kitap gerçekten çok güzeldi. Yani bazen kafa karıştırıyor. "Ya ne anlatıyor? Bu kim ya"gibisinden çok defa kendi kendime sorduğum oldu. Bazen sıkıldım. "Amma uzadı ya, ne zaman bitecek bu?" dediğim oldu. Ama tüm bunlar kitabı sevmemi engelleyemedi. Keşke daha önce okusaydım dediğim kitaplardan oldu. Tavsiye ediyorum. Şimdiden keyifli okumalar diliyorum (:
Gabriel Garcia Marquez
Gabriel Garcia Marquez
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 200736,4bin okunma
·
366 görüntüleme
Kepilleus okurunun profil resmi
Incelemeyi okudum ve dedim ki, kitabı ikinci kez okusam mı? Düşüncene sağlık:)
Rehşan Uçar okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim (: Bence bir daha okumalısınız. Zamanla düşünce ve algılayış biçimimiz değişiyor. Belki de bu sefer çok daha iyi bir etki bırakır (:
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.