“Sıra dışı zihinsel rahatsızlığı nedeniyle farklı farklı kişilikler geliştirebilen bir adam: Stephen Leeds ya da herkesin onu tanıdığı ismiyle Lejyon. Ortaya çıkardığı kişilikler, daha doğrusu halüsinasyonları pek çok alanda dudak uçuklatan yeteneklere ve bilgiye sahip olmakla kalmıyor, karşı karşıya kaldığı farklı gizemleri gün yüzüne çıkarması için Lejyon’a yardım ediyorlar. Üstelik birbirlerinden haberdarlar ve bazıları da kendisinin bir halüsinasyon olduğunu biliyor. Stephen Leedes ve halisünasyonları, bu sefer çalınmış bir cesedin peşinde. Önemli olan ceset değil cesedin bildikleri; çünkü bir zamanlar görev yaptığı biyoteknoloji firmasının yetkilileri ölmeden önce bazı çok gizli bilgileri DNA'sına kodlamış olduğu görüşünde. Bu çok gizli bilgiler yanlış ellere geçecek olursa, olaylar hiç beklenmedik şekilde gelişebilir.” Bu arada, Stephen’ın halüsinasyonlarıyla kurduğu ve hassas dengelere oturan ilişki de her geçen an dengesini biraz daha kaybeder gibi görünüyor … Stephen'ın kafasında kaç kişiliğe uygun yer olduğu konusunda epey kesin fikirlere sahipler. Acaba Stephen kendini bir arada tutmayın daha ne kadar sürdürebilecek?” “ ...‘belki dedektif’ sözü... yanlış bir fikir verebilir. Ben uzmanlık gerektiren birtakım problemleri olan insanlara yardım ediyorum sadece.” “’Vücudundaki her bir hücre yedi yüz elli milyon veri içeriyor.’ dedi mühendislerden biri. ‘Kıyaslama için şöyle düşün; tek bir parmağın, internetteki tüm bilgiye haiz. Tabii bu bilgi lüzumsuz tekrarlardan oluşuyor ama yine de hücrelerin ne kadar büyük bir depolama kapasitesi olduğu gerçeğini değiştirmez.” “Kendimi sık sık pek çok açıdan Beyaz Salon’a benzetiyorum. Suretlerimin her biri ayrı bir karakter. Bense göze çarpmamak için çabalıyorum. Çünkü ben deli değilim.” Stephen Leeds’in tam kırk yedi sureti vardı. Kendisi suretlerin ortaya çıkışını su şekilde açıklıyordu: “Aldığım her yeni işle birlikte teker teker, yavaş yavaş bana katılmıslardı; her yeni işte yeni bir beceriye ihtiyacım olduğunda ve bu yeni beceriyi, farklı alanlarda uzmanlıklarla tıka basa dolu zihnime yerleştirmem gerektiginde.” Kendini de: “Hayal dünyasını yaratmayı, gerçek dünyada yaşamaktan daha yorucu bulan bir psikozlu?” olarak tanımlıyordu Lejyon. Zaten tüm bunları yapabilmesini sağlayan da bu özellikleri değil miydi? Biraz macera, biraz bilim ve çözülecek bir gizem. Stephen ve bir kısmını ilk kez gördüğümüz suretlerinin bu macerası da oldukça ilgi çekiciydi. İnsan vücudu ile ilgili ilginç bilgilendirmeler, sıradışı çalışan ve ayrıntıları kaçırmayan eksantrik bir kahramanın maceralarının yer aldıgı, eğlenerek ve sıkılmadan okuduğum serinin bu kitabını da 13 ve üstü yaşlarda olan tüm okurlara tavsiye ediyor, herkese keyifli okumalar diliyorum. Kitaplarla kalın.

Lejyon 2 - Kayıp Cesedin PeşindeBrandon Sanderson · Akılçelen Kitaplar · 2017386 okunma

·

28 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

papirusktp