Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

194 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Aydın Boysan’ın deneme-anı tarzında yazdığı kitabı ‘Nereye Gitti İstanbul’u okurken insan geçmişe, geçmişin güzelliğine sürükleniyor. Bazen de hayıflanıyor yazarımızla benzer bir yaşama sahip olabilseydim diye. Ben de Narlıkapı’da, ya da Sultanahmet’te, Sirkeci’de, Fener’de, Samatya gibi semtlerde doğup büyümek isterdim. Tarihle ve farklılıklarla iç içe... Bunun büyük bir şans olduğunu düşünmekteyim. Ama günümüz için değil. İstanbul’un bozulmamış zamanlarında. Aydın Boysan da bu kitabında bozulan İstanbul’dan dert yanıyor, en çok da 1950 sonrası İstanbul’da yaşanan geri dönülmez değişimlerden, daha doğrusu çürümelerden… Ruhsuz büyük caddelerin (Vatan ve Millet gibi) tarihi, insan ilişkilerini hiçe sayarcasına yapılmasını eleştiriyor, sahil yollarının inşa edilerek deniz ile insanlar arasındaki ilişkinin koparılmasını ve 50 yılda 15 katına çıkan İstanbul’un nüfusunu. En çok da siyasileri sorumlu tutuyor bu bozulmadan; rüşvet yiyen, birbirine benzeyen, liyakatsiz siyasetçileri. Haksız da değil. Bir bölümde İstanbul’un tarihini tıpkı Aldous Huxley’nin Cesur Yeni Dünya’da yaptığı gibi (Ford’tan önce, Ford’tan sonra), ya da bu kısmı okurken aklıma gelen Muhsin Bey filmindeki gibi (İstanbul’u kebap kokuttunuz…) ikiye ayırıyor: ‘Kebap’tan önce, kebaptan sonra.’ Tarih de var kitapta, bol bol eski İstanbul kartpostalları ve anılar da… Şiir de, şair de, meyhane sohbetleri de… Hatta bu sohbetlerin birinde geçen bir pasajı paylaşmak isterim: ‘Kadehler Arasında’ bölümünden: Tosun, Kaptan’ı gıdıklıyordu: “Kaptan! Sen gelecek seçimde kime oy vereceksin?” “ O benim derdim değil! Benim manav bilir. O kime derse ona oy vereceğim.” “ Acayip şey! Senin manav nereden biliyor?” “Geçen gün gittiğimde kavun alacaktım. Baktım ki hepsi ya içi geçmiş ya da çürük. Manava sordum: ‘ E ben şimdi nasıl seçeceğim?’ Diye. O da: ‘Tıpkı seçimlerdeki gibi’ dedi.” (Günümüzdeki durumumuzu ne güzel özetliyor bu satırlar, hazır yerel seçimler de kapımızdayken…) Bir konuda daha şanslı görüyorum Aydın Boysan’ı günümüzdeki mülteci işgaline tanık olmadı. En nihayetinde bazı şeyler sadece anılarda kalacak, o güzellikler, yaşanmışlıklar bir daha geri gelmeyecek. İstanbul da asla eskisi gibi olmayacak. Bu durum bizim için mi daha kötü yoksa eski İstanbul’u yaşamışlar için mi bilemedim. Bir tarafta bu güzellikleri okuyarak, dinleyerek, fotoğraflardan öğrenen, o günleri hiç yaşamamış bizler; diğer tarafta ise İstanbul’u İstanbul yapan kişiler… Bizimle beraber Rum’u, Ermenisi, Yahudisi, Levanten’i… Bizim kibar, nazik, naif insanlarımız… Artık bu özellikler birçoklarınca geri gelmemecesine unutuldu. Unutturuldu…
Nereye Gitti İstanbul?
Nereye Gitti İstanbul?Aydın Boysan · Yapı Kredi Yayınları · 2012118 okunma
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.