Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Yine Şeyh'ul İslam Rahimehullâhu Teâlâ, İktidâ'us Sirât'il Mustakîm isimli eserinde şöyle dedi: "Kendileri için sefere çıkılan büyük Tağutlar üç taneydi. Onlar Lât, Uzzâ ve diğer üçüncüleri olan Menât'tı. Bu üçünden her biri, Arapların üç şehrinden bir şehre hastı. Lât, Tâ'if ehline aitti. Aslında salih bir adam olduğu ve hacılar için buğday ezmesi yoğurduğunu zikrederlerdi. Öldükten sonra kabrine kendilerini adarlardı. Uzzâ'ya gelince, Mekke ehline aitti ve Arafat'a yakındı. Orada bir ağaç vardı, yanında kurban kesip dua ederlerdi. Menât'a gelince o, Medine ehline aitti, Sahil nahiyesinde bulunan Kadîd'in karşısındaydı. Her kim, Kur'ân'ın tevilinin kendisine açıklanması için müşriklerin putlarına ibadet ettiklerindeki ahvalini öğrenmek ister ve Allâhu Teâlâ'nın zemmettiği şirkin hakikatini ve çeşitlerini bilmek isterse, o zaman Nebî Sallallâhu Aleyhi ve Sellem'in siyerine, zamanındaki Arapların ahvaline ve Ezrakî'nin Ahbâru Mekke'de zikrettiklerine ve diğer ulemanın zikrettiklerine baksın. Müşriklerin bir ağaçları vardı, üzerine silahlarını asar ve Zât-u Envât diye isimlendirirlerdi, insanlardan bazıları şöyle dedi: "Ey Allâh'ın Rasûlü! Onların Zât-u Envât'ı olduğu gibi bize de bir Zât-u Envât yap!" Rasûlullâh Sallallâhu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Allâhu Ekber! Bu takip edilen âdetlerdendir! Siz sizden öncekilerin izini takip edeceksiniz!"37 Rasûlullâh Sallallâhu Aleyhi ve Sellem onlara, silahlarını üzerine asarak oraya kendilerini adayacakları bir ağaç edinme hususunda, mücerret olarak küffara teşbih ettikleri için karşı çıktı. Peki, bundan daha büyük bir felaket olan şirkin ta kendisinde teşbih etmekte durum nasıl olur?"38 Devamla Şeyh'ul İslam şöyle dedi: "Bu mekânlardan bazısı Dımaşk'ta bulunmaktadır, mesela -Allâh, bu putu yıkana kadar39- Mescid'ul Keff denilip Alî bin Ebî Tâlib Radiyallâhu Anh'ın avucu olduğu iddia edilen mescid bulunmaktadır.40 Bu bölgeler çoktur, beldelerin çoğunda da bulunmaktadır. Hicaz'da da bu yerlerden bulunmaktadır." Şeyh'ul İslam'ın sözleri sona erdi.41 Allâhu Teâlâ sana rahmet etsin! Bu imamın Lât, Uzzâ ve Menât hakkındaki sözleri üzerinde bir düşünesin! Bununla Dımaşk'ta ve diğer beldelerde bu minvalde yapılanları, aynı kılması üzerinde de bir düşünesin! Yine imamın Zât-u Envât hadisi hakkındaki sözleri üzerinde düşünesin ve tedebbür edesin, zira bu sözleri çok faydalıdır. Şeyh'ul İslam Rahimehullâhu Teâlâ, Allâhu Teâlâ'nın şu kavli hakkında şöyle demektedir: "Allâh'tan başkası adına kesilen." (el-Bakara, 2/173) "Bu ayetin zahiri, Allâh'tan başkası adına kesilmiş şeylerin böyle olmasıdır ister o şeyin ismi anılsın ister anılmasın fark etmez. Bu şekilde kesilen bir hayvanın eti, et elde etmek için kesilip de üzerine Mesih ve benzerinin adının anıldığı hayvanın haramlığından daha zahirdir. Tıpkı bizim Allâh'a yaklaşmak amacıyla kestiğimiz hayvanın sırf et elde etmek için üzerine Allâh'ın adını anarak kestiğimiz hayvandan daha temiz olduğu gibi. Çünkü namaz ve kurban ile Allâh'a ibadet etmek, işlerin başında Allâh'ın adıyla İsti'âne yapmaktan daha azimdir. Küfür bakımından Allâh'tan başkasına ibadet etmek, başkasıyla İsti'âne etmekten daha azimdir. Buna göre eğer Allâh'tan başkasına yaklaşmak için kurban kesecek olursa, bu kurbanın eti haram olur, velev ki bu ümmetin münafıklarından bir taifenin yaptığı gibi besmele çekse bile yine durum böyledir. Eğer bu kişiler mürtetse, kestikleri hiçbir hâlde mubah değildir. Ancak bu durumda bu kurbanda iki mâni bir araya gelmiş olur. Mekke'de ve başka yerlerde yapılan cinlere kurban kesilmesi de bu kapsamdandır." Şeyh'ul İslam'ın sözleri sona erdi.42 Allâhu Teâlâ size rahmet etsin! Şeyh'ul İslam'ın bu sözlerinin ve bu sözlerinde, bu ümmetten olup da Allâh'tan başkasına kurban kesen kişinin mürtet bir kâfir olduğunu ve kestiğinin mubah olmadığını, zira ilki bunun bir mürtedin kestiği hayvan olması -ki icma ile mürtedin kestiği mubah değildir- ve ikincisi bunun Allâh'tan başkası adına kesilmiş olması şeklinde iki maninin bir arada bulunduğunu açıkça söylemesi üzerinde bir düşünesin! Allâh, bunu şu buyruğuyla haram kılmıştır: "De ki: Bana vahyolunan Kuran'da bir kimsenin yiyecekleri arasında leş, akıtılmış kan, domuz eti -ki o şüphesiz necistir- ya da Allâh'tan başkası adına kesilmiş bir (murdar) hayvandan başka, haram kılınmış bir şey bulamıyorum." (el-En'âm, 6/145) Yine Şeyh'ul İslam'ın şu sözü üzerinde bir düşünesin! "Mekke'de ve başka yerlerde yapılan cinlere kurban kesilmesi de bu kapsamdandır." Vallâhu a'lem! 37- Tirmizî, Hadis no: 2180. 38- İbnu Teymiyye, İktidâ'us Sirât'il Mustakîm, 2/156-158. 39- Allâhu Teâlâ, bu putu yıkma faziletini de Şeyh'ul İslam İbnu Teymiyye Rahimehullâh'a nasip etmiştir. (el-Câmi'u li Sîrati Şeyh'il İslâm İbni Teymiyye Hilâli Sebe'ti Kurûn; sf. 148-149) 40- Bu cümle, İktidâ'us Sirât'il Mustakîm ve ed-Durar'us Seniyye nüshalarında, "Mescid'ul Keff denilip içerisinde bir avucun timsali bulunan ve bunun Alî bin Ebî Tâlib Radiyallâhu Anh'ın avucu olduğu iddia edilen mescid bulunmaktadır" şeklinde geçmektedir. 41- İbnu Teymiyye, İktidâ'us Sirât'il Mustakîm, 2/164. 42- İbnu Teymiyye, İktidâ'us Sirât'il Mustakîm, 2/64-65.
·
118 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.