Bu derin araştırma ve incelemeyi yapan İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Enver Ziya Karal, Kemal Karpat, Faruk Sümer, Halil İnalcık gibi dünyaca tanınan, tezleri kabul gören tarihçilerimiz değil, devlet yanlısı olmakla övünen ilk okul mezunu Vartolu bir Alevi vatandaşımız. Görünen o ki, M. Şerif Fırat bir muhbir. Kitapta kendi aşireti Alevi Hormek ile sünni Cibaranlıların bitmez tükenmez aşiret kavgalarını anlatmış. Onu kullananlar ise, kitaba "Kürtler Türk'tür" saçmalığını eklemişler. “Kürt diye bir millet yokmuş. Yavuz ile II. Abdülhamid`in Türkleri sevmemesi, katletmesi ve baskılarından ötürü Türkler, Türklükleriyle dillerini unutmuş, kendilerini Kürt zanneder olmuşlar ve aslında onlar Türk'müş!.. Hatta Urartular ve Ermeniler bile Türk'müş ama kendileri bunu bilmiyorlarmış.!" Böyle baştan sona asılsız dayatmalar ve saçmalıklarla dolu bu kitapta yazılanlara inanırmış gibi görünüp önsöz yazmak, hatta okumak cesaret ister. Kemalist rejimin tezi olduğu anlaşılan ve 1945'te yazdırılan bu kitabın farklı baskılarına Şükrü Kaya ve Cemal Gürsel önsöz yazmışlar. Atatürk, İnönü, Bayar, Sunay, Korutürk ve Evren'den de hikmeti kendinden menkul faşizan ve ırkçı vecizeler alıntılamışlar... Bir insanı, bir milleti yok saymaktan daha büyük hakaret ve saygısızlık olabilir mi? Yavuz'un kıyım ve zulmüne uğrayıp Memlük topraklarına sığınan Türkmen obalarına mensup biri olduğum halde kitabı utanarak, üzülerek ve yüzüm kızararak okudum. Bu gün saray rejiminin borazanı AHaber, TRT nasıl insanları dinden, tanrıdan, camiden, ibdetten soğutuyor, ateizme yöneltiyorsa işte bu tür aptalca dayatmalar, tezler de insanları Cumhuriyet'en, Atatürk'ten, evrensel değerlerden uzaklaştırıyor ve tabi Kürt milliyetçiliğini de körüklüyor. Devletlerin vatandalarına din, dil, ırk tayin etmek hakkı yotur, olamaz. Hele bizim gibi İmparatorluk bakiyesi bir ülkede ırka dayalı milliyetçilikten söz etmek bölücülüktür, ülkeye ve millete ihanettir. Kemalist kafa ile saray rejimi devleti ve vatandaşları kendi mülkü gibi görüp bu dayatmalarla uğraşmak yerine aşa, ekmeğe, eğitime, adalete, özgürlüklere önem verseydi kimsenin rejimle, din, dil, ırkla bir meselesi, alıp veremediği yoktu. Bütün isyanlar da elbette bu tür yönetim hataları, hukuksuzluk ve dayatmaların bir sonucudur.... SONUÇ OLARAK: Hitit, Pers, Rum, Moğol, Kürt olupta kendinin Türk olarak gören veya öyle zannedenler olduğu gibi, Türklüğünü ve dilini unutan, kendini Kürt, Zaza, Çerkez vs zanneden oymaklar, obalar elbette vardır ama bu gerçekten yola çıkarak bazı vatandaşlarımıza ırk tayin etmek en basit tabiriyle haddini bilmezliktir... Kemalist bağnazlığın iğrenç dayatmalarını gözler önüne seren bu kitabı bir yakınımın zorlamasıyla okudum. Daha doğrusu okumak zorunda kaldım ama şimdi iyiki de okumuşum diyorum. Zira tek adam rejimlerinde akılın yerini nasıl cehalet, bağnazlık, fanatizm ve faşizmin aldığını bu kitap gözler önüne seriyor. Ve buradaki tezlerin PKK'nın tezlerinden bir farkının olmadığını ne Atatürk ile aldatanlar da, Allah ile aldatanlar da maalesef hala görmüyor, göremiyorlar.

Doğu İlleri ve Varto TarihiM. Şerif Fırat · IQ Kültür Sanat Yayıncılık · 200727 okunma

·

76 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Halil Korkmaz