Gönderi

622 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Oblomov Bana Göre Nasıl Birisi?
Öncelikle tembel olduğu söylenen bir insanın hayatını anlatan bir kitabın bu kadar uzun olması birazcık önyargıya sebep oluyor aslında. "Bu kitap bu kadar sayfa boyunca yataktan çıkmayan bir adamı mı anlatıyor şimdi?" dediğimi hatırlar gibiyim. İlk sayfaları okumaya başladıkça hikayenin amacının bambaşka bir şey anlatmak olduğunu gördüm. Kitabın önsözünde de dendiği gibi "Bu kitapta önemli olan şey Oblomov değil Oblomovluk'tur" bu bakış açısı ile okuduğumuz zaman kitabı eski gözümüzle göremiyoruz. Bilirsiniz insanlar doğar,büyür, ölürler kimileri ise evlenip çocuk yapar insan yaşamındaki döngü budur ama buna karşı çıktığını zanneden insan sayısı bu döngüye kapılıp sürüklenen insan sayısından daha çoktur. Demek istediğim insanlar gezdikleri, okudukları, çalıştıkları zaman bu döngüye karşı çıktıklarını ve hayatlarını dolu dolu geçirdiklerini düşünüyorlar halbuki olay böyle değil. Bir lokantaya gittiğimizi düşünelim önden meze gelir; kimisi onları yer,kimisi yemeği daha zevkle yemek için karnını doyurmak istemez. Neticede ikisi de aynı yemeği yiyecektir. Hayatlarımızda boşa çabaladığımızı bilmeden,anlamadan kendimizi yoruyoruz. Sonunu bilen, mantıklı düşünen,kendini yormak istemeyen insanlara ise tembel diyoruz peki biz çok mu çalışkan veya zekiyiz? Kendimizi sorgulamadan yataktan çıkmayana tembel, çok konuşana çalışkan dersek insanlar neden bizimle zahmet edip muhattap olmak istesin ki? Ha o zaman muhattap olmayana da kibirli deriz. Oblomov kesinlikle uyuşuk,aptal,geri kafalı,tembel birisi değil belki de sadece dünyayı yaşanabilir bir yer olarak görmüyordur. O insanların tembellik olarak adlandırdığı şeyleri hayat felsefesi haline getirmiş ve eğer birisi bir düşünceyi hayat felsefesi yapacak kadar savunuyorsa kimse onu o fikrinden çeviremez. Eğer o duyguları olmayan düz bir insan olsaydı aşık olmazdı. Üstelik en yakın arkadaşı sevdiği kızla evleniyor ama bu Oblomov'un içine oturmuyor bile çünkü o bana göre bu dünyadaki hiçbir şeyin kendisini incitecek,üzecek,yoracak kadar değerli olduğunu düşünmüyor. Bazen yazılar yazıyor,bazen farklı şeyler yapıyor fakat bunlar tamamen dürtüsel şeyler. Oblomov sıradanlığın aksine farklı bir insan çünkü herkes farklı olayım derken birbirine benziyor. Peki Oblomov'un hiç öyle bir derdi var mı? O normal olduğu için farklı. İşte bu hayat felsefesine Oblomovluk deniyor. Kendini yorma,kendini incitme, karşıdaki ilk adımı atana kadar atma, yemek ye,bazen çalış, çoğu zaman yat,arada bir şeyler oku, arkadaşlarınla konuş, yaşa ve öl. Eğer ölmek için doğduysak neden başka şeyler yapmaya gerek duyalım ki. Ben burada doğduysam burada öleceğim. Ölüm beni korkutmuyor çünkü elimde kaybedecek hiçbir şeyim yok. Bu dünyaya misafir olarak geldim ve hiçbir eşyamı burada bırakmıyorum insan fani olan değil ebedî olan için çalışmalıdır tabii sonraki yaşama inananlar için. Oblomov'un dini düşüncesi hakkında pek bir bilgiye sahip değilim. Özetle geçecek olursam Oblomov'un çok yanlış anlanan birisi olduğunu düşünüyorum ve fikirlerimi bu şekilde sunuyorum...
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139.9k okunma
·
12 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.