Bir tuz kristalini suya atarsak, ne olacaktır? Tuz bir katıdır; bir kristal, dolayısıyla "tuz atomları"nın düzenli bir dizilimidir. Şekil 1-7, bildiğimiz tuzun, başka bir ifadeyle sodyum klorürün üç boyutlu yapısını göstermektedir. Doğrusu, tuz kristali atomlardan değil de, iyon dediğimiz şeylerden oluşmuştur. İyon, ya birkaç fazla elektrona sahip ya da birkaç elektronu noksan olan bir atomdur. Tuz kristalinde klor iyonları (bir fazla elektronlu klor atomları) ve sodyum iyonları (bir eksik elektronlu sodyum atomları) bulunur. Katı tuzda tüm iyonlar elektriksel çekimle bir arada dururlar; fakat onları su içine koyduğumuzda, negatif oksijenin ve pozitif hidrojenin iyonları çekmesi nedeniyle, bazı iyonların ayrıldıklarını görürüz. Şekil 1-6'da, serbest kalan bir klor iyonu ile suda iyon yapısında yüzen diğer atomları görüyoruz. Bu resim epeyce özenle çizilmiştir. Örneğin, dikkat ederseniz, su moleküllerinin hidrojen uçları daha çok klor iyonlarına yakın durmaktadır, sodyum iyonlarının yakınındaysa daha çok oksijen uçları vardır; çünkü sodyum iyonu pozitif ve suyun oksijen ucu negatif olduğundan birbirlerini elektriksel olarak çekerler. Bu resme bakarak tuzun suda eridiğini ya da kristalleşmekte olduğunu söyleyebilir miyiz? Kuşkusuz söyleyemeyiz, çünkü bazı atomlar kristali terk ederken, bazılarıysa onunla birleşmektedir. Süreç, tıpkı buharlaşmada olduğu gibi dinamiktir ve bu, suda denge için gerekli olan tuz miktarından daha çok ya da daha az tuz bulunmasına bağlıdır. Denge sözüyle, atomların kristalden ayrılma hızı ile kristale dönme hızının eşit olması halini kastediyoruz. Suda çok az tuz varsa, ayrılan atomlar dönenlerden daha fazla olur ve tuz erir. Diğer yandan, suda aşırı miktarda "tuz atomu" varsa, ayrılanlardan daha çok dönen olur ve tuz kristalleşir.