İthaki yayınlarının en yeni çıkan Japon klasiklerinden, benim ise okuduğum ilk Japon klasiği. Kitapçıda arka kapak yazısını okuduğumda konu ilgimi çekti. Sayfanın başında konudan bahsedildiği için ben konu özetini tekrar burada yazmayacağım. Kendimi şartlandırmasam da arka yazı bana çok şey vaat etmişti ama ne yazık ki beklentilerimi karşılamadı. Umarım siz Japon edebiyatı severlerine ve yeni başlayacak olanlara bu spoilersız yazım faydalı olur. Kitap hakkındaki genel görüşüm, kitabı yetersiz bulduğumdur. Ne beklediğim dram ne aşk vardı, ne de yazımı ya da hikayesi çok etkileyiciydi. Kitabın sadece ilk 50 sayfası ve sonunu beğendim, çünkü tahmin ettiğim gibi bitmedi. Öncelikle, kitabın konusu çok ilgimi çekmişti. Özellikle Komayo’nun eşi ile nasıl tanışıp evlendiğini ve geisha mesleğini bıraktığı zamanları detaylı olarak öğrenmek istemiştim. Bence karakterin psikolojisini öğrenmek için bunları bilmek iyi olurdu ama yazar bunları bir iki sayfada geçiştirmiş. Komayo’nun sevgilisi ile olan ilişkisini, ona olan ilgisini temellendirecek ve önemsememi sağlayacak bir neden olmadığı için çok duygulanmadım, sadece kötü bir son bekleyerek strese girdim. Yazarın dilinde özel veya güzel bulduğum bir şey yoktu. Kitabı okumak bazı yerlerde çok yorucu oldu. Cümlelerin akmadığını ve bazılarının çeviriden kaynaklı olarak zor anlaşıldığını düşünüyorum. Bazı cümleler düşük ve kelime eksikliğinden dolayı anlamsız geliyor, yine de çok çok kötü bir çeviri değil. Kitap maalesef akıcı değildi. Önemli bir olay ile biten bölümden sonra yeni bölümün, hikaye ile alakası olmayan olaylarla başlayıp uzun uzun devam etmesi kitabın akıcılığından çalmış ve daha ilgi çekici olabilecek bir hikayeye zarar vermiş. Örneğin bölüm başlarında yazar Nanso ile ilgili uzun ve gereksiz detaylar anlatılıyor. Yazar, karakterde kendini gördüğünden mi bilmem, bu sıkıcı bölüm başları 3-4 kez tekrar ediliyor. En az 25 sayfa bu şekilde hikaye ile alakasız geçiyor. Bu 230 sayfalık bir kitap için büyük bir kayıp. Bunun yerine ana karakter ve sevgilisinin ilişkileri detaylandırılabilirdi, hikayede ana karakterle bağ kurmamızı sağlayacak daha çok olay yazılabilirdi. Karakterimizden bahsetmişken, ben onun 27 yaşlarında bir kadın olmasına rağmen daha çok 17 yaşında gibi davrandığını ve erkek yazarın kadın psikolojisini yeterince iyi anlatamadığını düşünüyorum. Romandaki erkeklerin kadına bakış açısı zamanının doğru bir temsili olsa da, bir kadın okur için çok rahatsız edici ve romanda olsa olsa bir tane düzgün erkek karakter var. Tabi ki bu kitabı kötü yapmaz, sadece benim okuma keyfimi azalttı ve sizi de rahatsız edecekse ona göre okuma kararı alırsınız. Kitapta bazı yazım yanlışları var. Ayrıca Japonca özel isimlerin Türkçeleştirilmesi çok göze batıyor. Bu kitapta Segawa, Segava; Jukichi, Cukiçi; İmparator Meiji ise MEİCİ olarak yazılmış. Biraz olsun Japonca bilen biri için bu ne kadar rahatsız edici tarif edemem. Aynısının İngilizceden çeviri bir kitapta olduğunu düşünün: Co Març, Heri Potır, Hakılberi Fin, Şerlok Holms. Sizce de rahatsız edici değil mi? Tabi ki bu sadece bu kitapta böyle değil, İthaki yayınlarının bütün Japon klasiklerinde bu şekilde. Yanın evinin bunu acilen düzeltmesi gerektiğini düşünüyorum. Son olarak, kitabı okumak Japon kültürünü belli bir düzeyde bilmeyen ve Japonca aşina olmayan biri için çok zor, çünkü Japonca terim ve yer adları çok sık geçiyor. Ben belli bir seviyede Japonca bilmeme, Japon tarihi ve kültürünü geçmişte çok araştırmış olmama rağmen okurken yoruldum. Eğer Japon kültürünü bilmiyorsanız ve mutlaka ben bu kitabı okumalıyım diyorsanız günlerce Japon kültürünü araştırmalısınız, yoksa kitaptaki çoğu şeyi ve detayları anlamadan okursunuz. Şiddetle tavsiye etmeyeceğim bir kitap. Geisha hayatını yerli bir kaynaktan öğrenmek istiyorsanız ve Japon edebiyatını seviyorsanız okunabilir ama Japon edebiyatına bu kitap ile başlamanızı tavsiye etmiyorum.

Rekabet: Bir Geyşanın ÖyküsüKafu Nagai · İthaki Yayınları · 2023171 okunma

·

170 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Selen