2023 yılında çıkan yeni romanım YADİGAR, genç bir kadının etrafında şekillenmekte. Romanın her bir bölümünde karakterin yeni bir hatırası canlanır ve hayat ile ilgili yeni bir düşünce aklımıza kazınır. Geçmişte doğru bildiklerimiz yanlış, yanlış bildiklerimizi bir rüya tasviri içinde doğru kılıyor olabileceğimiz ihtimalini düşündürür. Romanda tek bir kahraman bakış açısı kullanılmamasıdır. Kendimizi bazen karakterin ablasının kafasının içinde bazen ise kızının kafasının içinde buluruz. Genelde hâkim olan baş karakterin düşünceleri, bu romanda sadece bir fikir olarak karşımıza çıkar ve bize böyle de yaşanmış olabilir der, ama bizi tam anlamıyla ikna edemez. Aynı dizi ve filmlerdeki gibi; birçok bakış açısından o evi görürüz, bazısı evin mutfağını betimlerken bazısı salonu betimler çünkü her insanın evde sevdiği yer başkadır ve neyi seviyorsak en çok ondan bahsederiz. Bu farklı bakış açıları okurun gözünden o evi gerçekçi kılmak adına önemli bir rol oynar. Kendimizi yakın hissettiğimiz düşünceleri yakalama imkânımız yükselirken bir yandan da “o eve” ve “o evin insanlarına” bağlanmaya/anlamaya başlarız. Roman, Sevda karakterinin doğum yapmasıyla başlar. Kamuran adında bir kadın evinde erkeklere sofra kurup gönüllerini hoş ederek geçimini sağlar. Beyazıd adında bir adamla tanışır, bu tanışma tam da Kamuran’ın bir çocuk sahibi olmak istediği zamana dek gelir ve Beyazıd’tan Nilüfer adında bir kızı olur. Bu zamanlar içerisinde Kamuran kızı üstünden annesiyle ve geçmişiyle ilgili paralellikler kursa da aslında bunların çoğu beyaz yalan niteliğinde sözlerdir. Kızı bir gün fotoğraf arşivini karıştırırken annesinin bir ablası olduğunu öğrenir ve hikayenin ana teması da burada başlar. Bir kadın topluluğunun birbirini nasıl etkilediğini, birbirinde nasıl izler bıraktığını ve aynı evin içinde nasıl birbirinden farklı karakterler taşıdıklarını görürüz. Bu kitap basıldığında birçok insanın kendinden izler bulmasını değil, başkalarının ruhundaki izleri görerek yeni bir arkadaş edinmişçesine coşku dolmasını ve yeni bir düşman edinmişçesine kendini kollama isteğindeydim. Ayrıca yeni yayınlamış bu romanımla birlikte sahte belgesel sinemacılıktaki “Gördüklerin her zaman gerçek değildir.” üslubunu edebiyata taşımak istiyorum.

YadigarAylin Peksert · Myrina Yayınları · 20232 okunma

·

58 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Aylin Peksert