Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

288 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
Selam arkadaşlar, Bugün hem okumaktan hem de paylaşmaktan çok keyif aldığım bir kitaptan bahsetmek istiyorum. @everestyayinlari Aş Kitaplığı dizisinin ilk kitabı olan ‘Sofranın Sergüzeşti’ yeme içmenin köklerine iniyor ve bizleri mutfak kültürünün tarihi ve sosyolojik bir yolculuğuna çıkarmasının yanı sıra edebi bir lezzet şöleni de sunuyor. Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunu olan yazar Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde doktor unvanını “1930-1939 arasında Türkiye’de Adab-ı muaşeret, Toplumsal Değişme ve Gündelik Hayatın Dönüşü” adlı teziyle aldı ve halen aynı üniversitede çalışmaktadır. Çeşitli dergilerde makaleleri ve kitapları bulunan yazarın ülkemiz ve diğer ülke mutfak kültürüne dair derin akademik birikimi olduğu muhakkak ve bunu edebi yeteneği ile birleştirdiğinde ortaya harika bir eser çıkmış. Kitapta yer alan yazıların birçoğu yazarın Metro Gastro dergisinde yayınlanan yazılarından oluşmakta. Zaman içinde değişen adab-ı muaşeret literatürü, toplumların yeme alışkanlıkları ve iştah kavramı, modern yaşamın mutfaklara etkisi, Osmanlı mutfağının küreselleşme ile imtihanı ve yeni beslenme alışkanlıkları kitapta bulunan başlıklardan bazıları. Ama benim gibi kitap kurtlarının çok seveceği yeme içme kültürünün edebi eserlerle ve filmlerle temsil edildiği bölüm ise gerçekten çok ilgi çekici. Virginia Woolf’un ‘Deniz Feneri’ adlı eserindeki yeme içme sahnelerini hiç bu bakış açısıyla düşünmemiştim ya da Alice Munro’nun ‘Aile Mobilyaları’ öyküsüdeki sofra hazırlıklarının dönem ve toplumsal yapı hakkında verdiği bilgiyi fark etmek muazzam. Kitapta çoğu yerin altını sizdim. Sizlerle de birkaç alıntı paylaşmak istiyorum. “Çatal ve kaşık 17. yüzyılda seçkin sofralarına kesin olarak girer. Ancak çatalın bugün kullanılan şeklini alması için 18. yüzyılı beklemek gerekir.” ”15 ve 16. yüzyılda şişman kadınlar güzel kabul edilmekte; Catherine de Medicis ve XIV. Louis gibi bazı tanınmış isimler iştahlarıyla övülmekte, hevesle yemeleri bir sağlık göstergesi sayılmaktadır. Fakat 18. yüzyıla gelindiğinde aynı iştah, bu defa ‘oburluk’ olarak anılmaya başlar.”
Sofranın Sergüzeşti
Sofranın SergüzeştiTülin Ural · Everest Yayınları · 20232 okunma
·
86 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.