Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ne yurdumdan ve beni sevenlerden ayrılır, onlara veda ederken, ne başımdan geçen anlatılmaz ıztırapları çektiğim zaman, ne kederlerimizi ve neşelerimizi kendileriyle geceli gündüzlü paylaştığımız sevgili arkadaşlarımın biribiri ardınca şehid düştükleri vakit; ne benden daha sağlam yürekli olanların ümitsiz ve çaresizlik içinde bunaldıkları zaman, ne de talih, şehid düşmüş bir arkadaşın katılmış elini son defa olarak sıkmağa bile imkân bırakmadığı, müsaade etmediği anda, ne son defa olan silâha sarılmamızdan bir fayda çıkmayınca; ne de tanrıları andıran çelik ve demirden adam öfke ve teessürle hıçkırdığı zaman gelmemişti. gözümden bir damla yaş gelmemişti. Ben karlarla örtülmüş sessiz ovalara doğru ilerliyen arkadaşların ölümün donmuş kucağına ebediyen gömüldükleri, gözlerini orada ebediyen kapadıkları zaman da ağlamamıştım. Fakat çocukluğumda görmeğe alıştığım yolları, işaretleri, evleri, yapıları ve manzaraları tekrar görünce ağladım. Sakin bir nisan akşamı, güneş batacağına yakın, bindiğim trenin freni gıcırdamış, lokomotif durmuştu; bütün bir yıl ızdıraplar çekerek benim vatanıma dönüşümü Allahtan ümidini kesmeden büyük bir sabır ve tevekkülü, ile, beklemiş olan kadını Platformda görmüştüm. Onu geçen bütün günleri hasretli gözlerle birer birer araştırır görünce bu kadar kahır ve felâket görmüş olan gözlerimi göz yaşları perdeleyiverdi. O kadar hıçkıra hıçkıra ağladım ki göğsüm parçalanacak sandım. Gözlerim yaşlı yaşlı, anamın benim için uzanmış olan kollarına atıldım. Gençliğin verdiği aldatıcı bir çılgınlık içinde ve kendi kuvvetime güvenerek ondan ayrılmış, gitmiştim. Şimdi ise onu özliyerek, onun sevgisini takdir ederek geri dönüyordum. Fakat sevgi hiçbir zaman ölmüyor. Annem, sevinç göz yaşları döküyor, sarsıla sarsıla hıçkırıyordu. Fakat artık ağlamıyacaktı; çünkü ben kendi vatanımdaydım.
Sayfa 305Kitabı okudu
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.