Acıların öbek öbek yaşandığı yolculukla #memleket lerinden çok uzaklara, bilmediği bir dilin ve kültürün içinde büyümüş ,büyürken de tüm sevdiklerini tek tek yitirmiş Feride.Yüzyıllar öncesine gidiyoruz.Cerkez sürgünü ile gemide #müneccim söylediklerine kulak verip 17 yaşına geldiğinde #bursa li 60 yasindaki Şeyh Nazife gelin gidiyor Feride.Istemiyor evliliği, tanımıyor,bilmiyor,ana yok,baba yok,bir teyzesi var o da geçmişinde öyle büyük bir acı yaşıyor ki kimseyi sevmeyeceğim deyip sevgisini göstermiyor canı gibi sevdiği ablasının emanetine.
Yedi renkli çiçeği aramak için yollara düşüyor Eşref oysa ne varlıklı bir aileden geliyor.Kundurasi gıcır gıcır,üstü başı desen hep altın sırmalı olmasını elinin tersi ile itip Şeyh Nazifin en iyi öğrencilerinden biri oluyor.Ne Feride,ne Eşref,nede Şeyh Nazif onlar kaderlerinin kesiştiğini nefislerine yenik düşeceklerini bilemediler.Hic aşık olmamış bahçedeki kuyuya tutugu ayna ile yanıp tutuşacağı,etrafındaki herkese karşı kendi kapatacağını bilseydi aşkı dileyip o kuyuya aynayı tutarmiydi Feride.Şeyhinin yüzüne bakacak hali kalmayan Eşref ilk önce #İstanbul a orada da sığamayınca yere göğe #MUSTAFAKEMAL ile savaşın sardığı ülkesi için cephe ye gider.Savaş bile yaşayacakların önüne geçemez.Şeyhin el bırakacagi kızı Leman ise çok baska bir çocuktur.#Sırbende yi sonra onun taşıyacak olması,Eşref nin her yüzyılda tekrar dünyaya gelse yine Feridenin soyundan birine aşık olacak olmasını rüyasında görmesi ise tüylerimi ürperti.Geçmiş,gelecek,emanetler ile birbirine örülmüş, zincir halkalar tutturulmuş nereye el atsan altından bir #sır başka bir acı çıkan hayatlara tanık oluyoruz.
Şimdi ne yazsam ne söylesem bu kitaba o kadar haksızlık olacak ki onu yorumlamaya kelimelerim yetersiz kalacak kısaca BAYILDIM.ben okudum sizlerde #okuyunokutun hiç pişman olmayacaksınız.
Özlem Binel
·
72 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.