Koca bir kitabı limon ve yapraklarının kokusunu anlatan bir bölüm, bir sayfa arayarak okumuş olsamda yazarın verdiği tek satırlık cümleyi gözden kaçırmam beklentimi son sayfaya kadar taze tuttu.Kitabın konusu okuru içine kolayca çekiyor. Bu detay belli bir süre sonra yerini olayların örgüsüne bırakınca bunun çokta bir önemi kalmıyor. Ama merak eden ya da okuyupta bu ayrıntıyı kaçıran okurlar için limon ve yapraklarının koku meselesi tek bir satırla veriliyor.
Kız kardeşinin yazlığına bir süreliğine inzivaya çekilen karakterin kendisini cennetin Havvası olarak gördüğü küçük bahçede bulunan portakal ve limon ağaçları yazarımızı esinlendirmiş olsa gerek.
Aslında kitap adından tamamen bağımsız olarak ilerliyor.
Binlerce Yahudi mahkûmun soykırımına eşlik eden Nazi avcısı bir merkezden emekli , soykırımdan nasibini almış yaşlı bir adamın Nazi avı için yoluna kendi başına devam ettiği bir sahil kasabasında devam ediyor.
Mauthausen-Gusen ve Auschwitz toplama kamplarının sadece isminin geçtiği Nazi zulmünün acı yüzünden ziyade daha sonra bu vahşetten kurtulan insanların neler yaşadığına ya da neleri yaşayamadığına değinilmiş.
Dünyanın en karanlık, en uğursuz dönemi olarak bilinen Hitlerin; Nazi esir kampları ve burada yürütülen korkunç deneylerinden sonra milyonlarca Yahudi'nin katledildiğini az çok biliyoruz. Peki ya sonrası?
Bu zulme eşlik eden ve edilen bu insanlar hayatlarına kaldıkları yerden nasıl devam ettiler?
Yazar; Clara Sánchez bu eserinde soykırım sonrasını kalemiyle satırlara aktararak devam ettirmiş.
Dünyaya yayılmış bir çok Nazinin kendini her zaman diken üstünde tedirgin, şüphe ve korku içerisinde hissetmeleri ölümle yaşam arasında cellatları oldukları Yahudi kesiminin varlıklarını yakınlarında hissetmeleriyle daha da gün yüzüne çıkıyor.
Kitap bir dönem bu kamplarda görev yapan iki Nazi çiftinin kalan ömürlerini geçirdikleri sahil kasabasında tanıştıkları bir genç kızı hayatlarına dahil etmeleri üzerine kurgulanmış.
İntikam için bu çiftin izini süren kitabın başkarakteri ile işbirliğine giren genç kız her geçen gün daha fazla korkunç gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalıyor. Üstelik karnında başka bir can taşıması omuzlarına binen sorumluluklarını daha da arttırıyor.
Aralarında görünmez bir bağ oluşan bu iki karakterin dostluğu ve yaşadıkları yine ikilinin ağzından okura bölümler halinde veriliyor.
Okur, yazarın oluşturduğu hikâyede ki her detayı iki ağızdan dinleyerek okuması kitabı daha akıcı kılıyor.
Her sayfada algıların açık kaldığı dakikalarda şüphe içerisinde kitaptan kopamıyorsunuz.
Yüreğimize dokunan bölümler, tarihin bir dönem tanıklık ettiği Yahudi Soykırımı ve sonrasında yaşanılanları duygusal bir dille ruhumuza işliyor.
Hayatlar geçip giderken normal yaşantılarına geri dönemeyen, bir şeyleri erteleyen ya da yakalayamayan ve de kaçıran insanların olduğu bir gerçeği okudum.
Hayatta her insanın bir kez uçmaya hakkı olduğuna inanarak mücadelesine, yaşam savaşına sonuna kadar devam etmeye çabalayan insanlar, soykırım ve acı gerçekler samimi bir dille Clara Sánchez 'in kalemiyle 'Limon Yapraklarının Kokusunda' okurlarını bekliyor.
Limon Yapraklarının Kokusu 
Clara Sánchez
·
410 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.