Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

zebani efeye cevabb
... Bu tarz rivayetlerde sıkça gördüğümüz gibi, sizler haberler ve bilgiler hatalı çıksa nasıl problem yaşayacaksanız sahabe de öyleydi. Onlar da sizin gibi sorguluyor, fedakarlıklar yapıyor ve tüm yaptık­larının doğru bir şey için olmasını bekliyorlardı. O hâlde, “Kuranda herkesin bilebileceği açık bir yanlış ya da hata olsaydı bu, problem oluştururdu. O hâlde açıkça gerçeğe muhalif bilgiler, Kur’anda veri­lemez ve o günkü ortama dair o toplumca anlaşılabilecek tarihî bil­gi yanlışları olamaz.” yargısına varabiliriz. Örneğin: نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ اَحْسَنَ الْقَصَصِ بِمَٓا اَوْحَيْنَٓا اِلَيْكَ هٰذَا الْقُرْاٰنَۗ وَاِنْ كُنْتَ مِنْ قَبْلِه۪ لَمِنَ الْغَافِل۪ينَ “Biz bu Kur’an ı sana vahyetmekle, en güzel kıssaları gerçek bir haber (kıssa) olarak sana aktarıyoruz. Oysa sen, daha önce bundan haberi olmayanlardandın.”¹ Şimdi biz bu ayette bir tarihî bilgi ile karşılaşıyoruz. Bu bilgi yanlış olabilir mi? Biz, Kur’an’ın nazil olduğu ortam düşünüldüğün­ de, bunun mümkün olamayacağını söyleriz. Eğer Hz. Muhammed (s.a.v.) 40 yaşından önce bu kıssaları bi­liyor ve Mekke ortamında anlatıyor olsaydı sahabeler bundan haber-dar olurlardı. İlk Müslüman olanlar, en yakın arkadaşlarıydı. Onlar pek çok fedakârlıkta bulunuyor ve samimiyetle inanıyorlardı. Ayrı­ca, zahiren hatalı gibi görünen konularda dinden çıkmalar oluyor­du. O hâlde bu bilgi hatalı olsaydı Kur’an’da açıkça bir hata ve yala­nın olduğunu anlayan sahabeden, dinden çıkma tepkileri olmasını beklemeliydik. Hatta böyle açık bir hatanın dinin sonunu getirme­sini beklerdik. Oysa Kur’an’da defalarca tekrarlanan bu bilgi, böyle bir şeye sebebiyet vermemiştir.
Sayfa 118 - Yûsuf, 12/3Kitabı okuyor
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.