Gönderi
Aslında lise yıllarımda da meraktan okuduğumu hatırlıyorum. Şimdi ise Diyarbakır seyahatinde diyarbakir kilisesini gezerken alınca okuma listeme almıştım. Yani herkesin kutsal kitabı kendine özel tabi, herkesin inancı kendi için en iyisi. Ancak ister istemez kendi kutsal kitabiniz ile bir karsilastirmaya giriyorsunuz. Tabi bir musluman için kabul edilemez olan bir peygamberin Allah'ın oğlu olduğunun kabulü ile tapinirken hem o peygambere hem Allah'a tapınmak dahası kutsal ruh adı altında üçlü bir tapınma durumunun ortaya çıkması. Özellikle bu inanca ilişkin Kur'an'ı Kerim'de çok net açıklamalar bulundugundan bu durum size ister istemez kabul edilemez geliyor. Ancak onun dışında öğretileri Kur'an'ın muslumanlara ilettikleri ile neredeyse ayni. Öbür dünya inancı, kötülükten kaçınılması, iyilik yapılması, zinadan kaçınılması, hırsızlık yapılmaması, insan öldürülmemesi gibi temel dini kurallar birbiri ile aynı. Yine kitaplarında sadece bilgi sahibi olmanın, duymanın yeterli olmadığı bu bilgilerin hayata geçirilmesi gerektiği muslumanlarin da inancindaki mottolardan biri. Benim için dikkat çeken kitabın sonradan yazılmasınin kitabın her sayfasında hissediliyor olması idi. Birden fazla kez peygamber İsa'nın hayatının farklı yazarlarca anlatilmasi da tuhaf bir his bırakıyor insanda. Cunku aynı dönemi anlatan insanlar bile farklı şekillerde yorumlayabilir olayları ve bu durum kutsal kitaplarina dahi yansimis. Vahiy bölümü ise tamamen karmaşık imgelerle dolu geldi bana, ancak onlar yuhanna'nin bu görümlerine onem vererek kutsal kitaplarina eklemişler. Velhasıl dünyada hala büyük bir inanç topluluğuna sahip olan bu öğretinin kitabını okumak benim için değişik bir deneyimdi. Şimdi hoş geldin yeni kitap.
27 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.