“19. yüzyılın en büyük entellektüellerinden, kölelik karşıtı, çevreci ve vergi direnişçisi olay Henry David Thoreau, sivil itaatsizlik terimini siyasi literatüre sokan ilk kişidir. Sivil İtaatsizlik’teki düşünceleriyle Mahatma Gandi ve Martin Luther King gibi büyük siyasi figürlerin fikirlerini etkilemiştir.”En iyi hükümet en az hükmedendir”, sözüyle başladığı bu denemesinde vicdan, insan onuru, hükümetin gerekliliği gibi meseleleri masaya yatırır.” “Önce insan, sonra tebaa olmalıyız.” “Kurumların vicdanının olmadığı gayet yerinde bir ifadedir ama vicdanlı insanlardan oluşan bir kurumun kendisi de vicdanlı olur.” Hani hep denir ya: “İnsan topluluk içinde yaşar. Yapısı budur.” İşte tam bu noktada insanın o topluluk içindeki değerinden, öneminden bahsediyor yazar. Toplum içinde yaşarken, her bireyin vicdanını, adalet duygusunu kaybetmeden, kendi çıkarlarını toplum çıkarlarının gerisinde tutmasının erdemini, insanlardan oluşan devlet, hükümet ve diğer kurumları yozlaştıran bakış açıları ve hareket tarzlarını, kendi yaşadığı ülke ve dönem açısından ele alıyor aykırı yazarımız. Toplumsal yaşamı düzene sokmak için konulan kuralların, geleneklerin, ortaya çıkarılan hükümet ve devlet gibi kurumların tüm uygulamalarının ahlaki, vicdani ve etik özellikler taşıyarak, o toplumdaki her bir bireyin yararına olması gerektiğini belirtiyor. Tüm kurumların aslında orda çalışan insanlar tarafından temsil edildiğini, zamanla ilk başta toplumsal düzeni saglamak ve toplumdaki her bir bireye hizmet etmek üzere kurulduğunun unutulduğunu, kurumun yetkilerini elde eden kişilerin zamanla kendilerini bu bireylerden üstün gördüklerini belirtiyor.Toplumsal yaşamı daha iyi hale getirmesi gereken yasaların kuralların bireylerin yararına olmadığı durumlarda, bu bireylerin tek başına ya da topluca bu kanun, kural ve geleneklere karşı çıkabileceğini, sonuçta tüm bu kuralların konma amacının bireylerin refahı olması sebebiyle her bireyin bu konuda söz sahibi olması gerektiğini söylüyor. Bunları 19. Yüzyılda söylüyor. Fakat işin acısı söylediklerinin, tespitlerinin bugün de geçerli olduğunu görüyoruz ve ben, gelecekte de geçerliliğini korumaya devam edeceğini düşünüyorum. Aslında verilmek istenen mesaj oldukça güzel. Kölelik karşıtı fikirler de güzel, ama o döneme özgü bazı örnekleri, benzetmeleri kafamda pek oturtamadım. Bu nedenle de kitabın tam olarak anlaşılabilmesi için, kitabı okumadan önce, yazarın bahsettiği dönem ve olaylarla ilgili biraz araştırma yapmak okuma verimini arttıracaktır diye düşünüyor, kitabı, bu türde okumayı seven herkese tavsiye ediyor, keyifli okumalar diliyorum. Kitaplarla kalın.

Sivil İtaatsizlikHenry David Thoreau · İthaki Yayınları · 20192,171 okunma

·

40 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

papirusktp