Gönderi

1062 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
82 günde okudu
Muhteşem bir eser
Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine göredir."
Anna Karenina
Anna Karenina
s.3 Şu an çok değişik, çok farklı duygular içerisindeyim. 80 günlük bir yolculuktu. Araya başka başka kitaplar girdi. Ama 19. yüzyıl Rus sosyetesi hep benimleydi bu süreçte. Eleştirmenler tarafından "yazılmış en iyi roman" kabul ediliyor Anna Karenina. Ben böyle genelleyici ifadelerden uzak dururum. Lakin #tolstoy 'un bir şaheser yarattığı su götürmez bir gerçek. Tolstoy 'un komşusu Bibikov’un metres hayatı yaşadığı kadın, Bibikov’un başka bir kızla evlilik planları yaptığını öğrenince evden kaçar ve kendini trenin altına atarak intihar eder. Geride bıraktığı notta, “Katilim sensin,” diye yazar sevgilisine. Bu olay Tolstoy’u derinden etkilemiştir. Anna karakteri bu olayı ve altında yatan nedenleri anlamaya çalışması üzerine ortaya çıkmıştır bir yerde. İlk nüshaları daha farklı olsa da zamanla günümüzdeki hâli ortaya çıkmıştır. En başta paylaştığım muhteşem giriş cümlesiyle başlayan esere salt bir "aşk-ı memnu " gözüyle bakmak çok yanlış olur. Eserde kadın- erkek ilişkileri, evlilikler, toplumsal yaşam, birey ve toplum arasındaki bağ, aristokrat toplumdaki çürüme, köylü - toprak sahibi ilişkisi, toprak reformu, din, kapitalizm, yaşamın anlamı vs. pek çok konu işleniyor. Tolstoy, romantizmi benimseyen yazarlar gibi mutlak iyi ya da mutlak kötü karakterler oluşturmamış. Her karakterin iyi yanları da var kötü yanları da. Anna'ya da kızamıyor insan. Güzel bir kadın. Bunun farkında. Aşka âşık belki de. Yüksek sosyete Vronski'yi cezalandırmazken Anna'ya bir virüs gibi davranıyor. Kendinden uzaklaştırmaya çalışıyor. Anna Karenina 'nın ölümü üzerine diğer karakterlerin neler hissettiklerine, neler yaşadıklarına daha çok değinilmesini isterdim. Son bölümlerde eserin diğer önemli karakteri Levin 'de büyük değişiklikler oluyor. Başlangıçta Tanrı 'nın varlığını kabul etmezken içindeki boşluğu dolduracak bir arayışa giriyor. İçinde hep var olan iyi insan olma, iyilik etme özellikleri ile bir köylünün etkisiyle, gördüğü başka olayların etkisiyle yaşamın anlamını sorguladıkça Tanrı fikrine ulaşıyor ve teslimiyeti seçiyor. Levin, bence biraz yazarın kendisiydi bizzat. Tolstoy eseri aracılığıyla vermek istediği pek çok mesajı Levin' e söyletiyordu. Kiti ile güzel bir evlilikleri vardı. Kiti de tatlı bir karakter. Anna ile birkaç sefer kesişen kader çizgileri de ilginçti tabii. Eseri İş Bankası Yayınları 'ndan okumanızı tavsiye ederim. İletişim Yayınları çevirisinde çok sık "yüz anlatımı" ifadesi geçiyordu mesela. İş Bankası 'nda "yüz ifadesi " olarak kullanılmıştı ki bu daha doğru geliyor kulağa. Pek çok yerde de kıyasladığımda İş Bankası Yayınları çevirisini daha çok beğendim. Anna, toplumun dayattığı kuralları hiçe sayıyor. Baş kaldırıyor. "Non serviam(hizmet etmeyeceğim)" diyor bir yerde. Tolstoy da buna karşılık eserin en başında, İncil'den bir alıntı ile başlıyor. "Öç benimdir, karşılığını ben vereceğim. " ayetine yer veriyor. Anna'nın aykırı ruhunu iyi vermiş yazar. James Joyce 'dan daha önce iç konuşma ve bilinç akışı tekniğini kullanmış. O bölümler hoşuma gitti. Toplumdaki mantıksız dayatmalar hoşuma gitmez. Levin 'in düşünceleri, yaptıkları, yaşadıkları da güzeldi. Kiti zaten masum bir çiçek gibi. Anna 'ya kızdığım zamanlar olsa da asi ruhunu sevdim. Güzel bir eserdi. Etkisinden uzun süre çıkamam sanırım.
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201940,1bin okunma
·
64 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.