Çıktım Erik Dalina
Positivist mantık genelde bütün dünyada artık Yunus Emre'nin: "Çiktım erik dalina/Anda yedim üzümü " mısralarında kullanılan mantık örgüsünü unut turmuşa benzer.
Bu mısralara pozitivizmin öngördügü mantıkla yaklaşan birinin söyleyeceği ilk şey, saninm "Demek ki. Yunus'un çıktığı erik dalının yanında bir asma dalı varmış, oradan uzanarak üzüm yemiş" demek olacaktır.
Ne var ki, bu mısralarda asma dalının sözünün edilmediğini ileri sürecek olan bir başka pozitivist, ilk yorumcunun iddiasına kolayca itiraz ederek: "Hayır, yanılıyorsun, burada asma dalının sözü edilmediğine göre Yunus bu dala zaten elinde bir salkım üzümle çıkmıştır" diyebilecektir.
Yunus'un erik dalında üzüm yemesini bir pozitivistin bu ihtimallerin dışında düşünebilmesine ve onu "temellendirebilmesine" başka türlü imkân yoktur.
Pozitivistler Yunus'un erik dalında nasıl üzüm yedigini temellendirebilecek inandırıcı gerekçeler ortaya koyabildiği sürece Islâm bu gerekçelere itiraz etmez.
Ancak kendini bütünüyle bu gerekçelerle sınırlı da saymaz.
Bu gerekçeler bizi inandırıyorsa diyecek söz yok.
Fakat bu gerekçeler inandırıcı olamıyorsa, o zaman, erik dalında üzüm yemenin mümkün olabileceğini kabule hazır bir zihin esnekliğini edinmemiz gereki yor demektir.
Bu da, yumuşatılmış bir pozitivizm değildir.
Yani yukarıdaki iki yorumcunun iddialarına: "Hayır, ne o, ne bu, Yunus erik dalına çıkmış ama aşağıda duran birinin uzattığı üzümü yiyor" gerekçesiyle itiraz edip fakat aynı bağlamda bir üçüncü iddia ilavesinden farklı bir şeydir bu, ve doğrudan doğruya erik dalında üzüm yiyebilmenin mantığına ulaşmaktır.
Böyle bir "mantığın" klasik veya modern denilen mantığın öngörülerine ters düştüğü ileri sürülebilir, fakat insanın kavrayış yeteneğine aykırı olabileceği söylenemez sanırım.
Kafa Karıştıran Kelimeler
Rasim Özdenören