Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!..Virginia Woolf'un ilk kez eylül 1929'da yayımlanan uzun bir makalesidir. Woolf'un metaforu kendini açıklayan bir formdadır, bir kadının edebi kurgu yazabilmesi için gereken paraya ve kendisine ait bir odaya sahip olması gerektiğini söyler. Makaleyi feminist bir perspektiften yazan Woolf, kadınları edebi üretim konusunda yetersiz gören ataerkil düşünceye de eleştiride bulunmuştur.Virginia woolf bu eseriyle, ilgili dönem İngiltere’sinde kadının erkek ile eşdeğer bir statüyü paylaşmadığının altını nice emsallerle çizerek, eğitimde fırsat dengesizliğinin, sanat alanında kadının ikincil pozisyonunun ve cinsiyetçi yaklaşımların analiz ve eleştirisini gerçekleştirmektedir.Eserin temel eleştiri hattı kadın-erkek eşitsizliği paralelinde ilerlese de nihayetinde bu eşitsizliğin odak ve çıkış noktaları tarihsel perspektifte kadın kimliğine konumlandırılmış rol ve misyonların kitlesel belleğe kodlanarak gerek dönem tarihselliği gerek fütüristik tarihsellik kanatlarında kadın için dramatik bir netice doğurmuş olmasıdır. Belleğin unutma pratiğinden hareketle kadının ikincil ve “bir diğer” olarak kabul edilmiş pozisyonunun revize bir versiyona evrilmesinin önemi eser boyunca farklı açılardan desteklenmektedir. Özellikle sosyolojik, politik ve ekonomik disiplinlerde kadın istihdamının iyileştirilmesinin ancak kitlelere ait kadın algısında kırılmalar ve devinimler yaratılarak mümkün olabileceği görülmektedir. Kadın eşittir aile ve ev olgularına ait sorumluluklar denklemi kadın ve sanat, kadın ve politika, kadın ve eğitim, kadın ve bilim gibi varyasyonlarla nitelik kazanmalıdır. Eser kadınların ikincil pozisyonunun pragmatik bir çözümü olarak kadınların ekonomik özgürlüklerini elde ederek yaratıcılıklarını bir cins baskısı olmaksızın kendilerine ait bir odada gerçekleştirmesi temasına dayanmaktadır.Kadınların edebi kimliklerinin çoğulcu bir yeti kazanmasıyla birlikte kadın mitine dair bir kırılma yaratılacak, kadın cinsi kendine ait bir bellek kuracaktır ve bu bellek toplumları kadın erkek eşitliği düzenine sevk edecektir.Üzerine şöyle bir düşündüğümüzde kadının edebiyat, politika , bilim , sanat vb. alanlarda maruz bırakıldığı dışlanmayı göreceli olarak dünyanın geri kalanından çok daha özgür bir ortamda yetişmiş ve kendi ayakları üzerinde durabilen bir İngiliz yazar söylüyorsa (nitelikli üniversiteyi sembolize eden Oxbridge'de okuyamama örneği var mesela) varın dünyanın geri kalanını siz düşünün.Bence bu kitap en çok da askeriyeye, nükleer silahlanmaya servet dökülüp diğer taraftan kadınların okuma oranının yerlerde süründüğü İran, Suudi Arabistan, Bae gibi ülkelerde okutulmalı. Bu anlamda kadınların okuma oranında üst düzey olan bir Yunanistan ya da kadının hem eğitim hem de diğer tüm alanlarda ciddi söz sahibi olduğu İskandinav ülkeleri örnek alınmalı. Hergün televizyonlarda gözümüzün içine sokulan erkek egemen heyetler karşısında durup bir düşünülmeli; kadının ekonomik özgürlüğü teşvik edilerek çoğunluğu kendi ayakları üzerinde durabilecek bir kadın toplum yaratılmalı, Anadolu'nun maalesef hala kadına bakış açısını ortaya koyan karanlık yönleri düzeltilmeli ve kadının değerini düşüren tüm tabular yıkılmalı.Bu bilinçlenme ve değişim, öncelikle Virginia Woolf'un da anlatmak istediği gibi kadının kendi farkındalığı ile, ona dayatılan toplumsal, ahlaki, dini tabuların yıkılması ile mümkün olacak.Her kadının ekonomik özgürlüğe kavuşabildiği ve her alanda söz hakkı elde edebildiği bir toplum; ve de entelektüel açıdan ruhunu besleyebildiği, kendisini dinleyebildiği kendine ait bir odası olması dileğiyle diyelim;)
Kendine Ait Bir Oda
Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · İndigo Kitap · 201737,9bin okunma
·
2 artı 1'leme
·
621 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.