Herkese selamlar Bu ay da ruhuma dokunan, bana huzur veren bir kitap okudum ve yorumu ile geldim. Yayinevinin genel itibariyle böyle naif kitaplarınin olması yoğun okumalar sonrası ilaç gibi geliyor bana. Benim canım Ebru'mun 
bibliyofil okuur tavsiyesi ile okuduğum bu kitap resmen okuyucuyu gözünde net olarak canlandirabildigi bir çiftliğe götürüyor. Yazarin kalemi o kadar iyiydi ki, anlattigi her köşe zihnimde canlandı. O armut bahçeleri ki kapağa resmi verendir, mis gibi kokusunu hissettim. Tüm bu huzurlu ortam eşliğinde aslinda Iki kadın karakterin birbirine destek olarak tüm sorunlarını nasıl çözdüğünu okudum. Bu da feminist duygularimi kabartti. Kirilmis olan iki insanın kalplerini yeniden toparlamasıni okurken bir yandan da çiftliğin huzur veren ambiansinda sakin bir okuma oldu. Benimde bu sakinlige ihtiyacım var diyen herkese tavsiyemdir.
Sally, ergenliğinde vermiş olduğu bir ruh haliyle kimsenin onu anlamadığını düşünen, surekli öfke nöbetleri geçiren bir genc kızdır. Ailesi bu nedenle onu bir rehabilitasyon merkezine yatirir ancak oradan kaçar ve Liss'in çiftliğine ulaşır. Liss tek başına bir çiftliği idare eden, kendi başına her işe yetişen ve ayakları üzerinde dimdik duran bir kadındır. O kasabada kimse Liss ile konuşmaz, onu istemez. Fakat Liss bu yalnizliginin ortasında Sally'nin farkına varır ve onu çiftliğine kabul eder. (Aslinda bu kisim ilginc geldi bana cunku henuz resit olmayan bir cocugu sorgusuz sualsiz çiftliğe alan bir yetiskin ister istemez nasil yani diye sordurdu) Aralarında pek diyalog olmasada birbirine destek olarak çiftlikte yaşamlarını idame eden bu iki genç kadın için bir yerde geçmişin karanlık yüzü kendini gösterir.
Gün Işığının Tadı 
Ewald Arenz
·
39 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.