Gönderi

393 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Elinizde tam iki yüz yıllık bir büyü tutuyorsunuz! Kitabı ingilizce aslından çeviren çevirmenin sunuş kısmındaki ilk cümlesi. Ve çevirmen sadece bununla da kalmıyor, kitabın neredeyse dünyadaki en iyi kitap olduğunu savunmaya çalışırcasına övüyor, açıklıyorlar ve bizi de kendisi kadar heyecanlanmaya zorluyor. Ayrıca kitabın Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisindeki bir numara olmasının da bir anlamı olduğunu savunuyor. Haksız da sayılmaz. Ayrıca bence kitabı okuduktan sonra bu kitaptan uyarlanan filmi de izlemelisiniz. Normalde kitaptan uyarlanan filmlerde çok fazla değişiklik olur ve kitapla çok bağlantısı kalmaz. Ama bu film neredeyse aynı şekilde uyarlanmış ve yine neredeyse aynı tadı veriyor. İncelemenin ilerisinde kitap hakkında spoiler yemek istemiyorsanız devamını okumamanızı tavsiye ederim. Baş karakterimiz Elizabeth Bennet, dört kız kardeşi, annesi ve babasıyla beraber yaşamaktadır. Ailesinin maddi durumu pek ahım şahım değildir ve annesi dört kızını da zengin erkeklerle evlendirmeye kararlıdır. Babası ise annesinin cahilliğinden, fazlaca konuşmasından ve sürekli sızlanmasından kaçarak kitaplara sığınan, daha sessiz ve sakin bir adamdır. Erkek çocukları olmaması nedeniyle evleri babasının yeğeni olan Mr. Collins’e ipoteklidir. Babaları ölünce evleri ve bütün malları ona kalacaktır. Elizabeth evin ikinci kızıdır ve en çok ablası Jane ile anlaşır. Jane ayrıca aralarında en güzel ve muhtemelen en iyi kalpli olan kişidir. (Yazarın kendisiyle aynı isimi verdiği bu karaktere hem acı çektirip hem de mutlu son yazması dikkatimi çekti. Duyduğuma göre gerçek hayatında sevdiği adamla kavuşamadığı için kitaplarındaki karakterleri hep mutlu sonla bitiriyormuş. Bu tabii ki ana karakterleri de Jane’i de okurken biraz insanın içini buruyor.) Yaşadıklara şehre zengin ve bekar bir adam olan Mr. Bingley’nin geleceğini duyan anneleri Jane’e kısmet bulduğunu düşünüp heyecan ve telaşla hazırlıklar yapar. Hazırlanan bir baloya Elizabeth, kız kardeşleri ve annesi, Mr. Bingley ve onun en yakın arkadaşı Mr. Darcy katılır. Mr. Bingley çok sıcakkanlı canlı bir kişiliğe sahiptir. Balo boyunca dans eder ve sürekli yeni insanlarla tanışır. Özellikle Bennet’lerin dikkatinden kaçmayan şey ise Bingley’in herkesin aksine Jane ile iki kez dans etmesi ve sürekli onunla konuşmasıdır. Bingley bir ara salondaki en soğuk ve gururlu duran arkadaşına Elizabeth’i göstererek dansa kaldırabileceği boşta olan bir sürü güzel kız olduğunu söyler. Darcy ise soğuk bir bakıştan sonra o kadar güzel olmadığını, başka erkeklerin bile dudak büktüğü kızların ilgisi çekmediği söyler. Elizabeth söylenenleri duymuştur, kırılır da. Ancak neşesinden ödün vermez… Zamanla Bingley’nin Jane’e aşık olduğunu Bingley’nin iki kız kardeşi dahil herkes anlamaya başlar. Mr. Darcy ise herkesin gözünde gururlu, kendinden düşük tabakadaki insanlara tepeden bakan, kibirli bir adam profili çizer… Herkes Bingley’nin evlenme teklifi edeceğini düşünürken onlar apar topar şehri terk ederler. Jane hayal kırıklığına uğrar ve geri dönmeyeceğini, onu sevmediği düşünmeye başlar. Annesi ise er ya da geç geri döneceğini, asla kızını bırakıp gidemeyeceğini düşünüp durur. Ve sürekli söylenir… Daha çook şey var ancak tüm kitabı yazamam. Zaman geçtikçe Elizabeth’in Darcy’ye karşı nefreti artarken Darcy bir gün ansızın gelip Elizabeth’e evlenme teklifi eder. Ancak Darcy teklifi kabul edeceğinden o kadar emindir, o kadar gururludur ki Elizabeth bunu en nezaketsiz şekilde reddeder ve ona gururundan ne kadar nefret ettiğini söyler. Darcy bazı yanlış anlaşılmalar olduğunu, Elizabeth’in gözünde nasıl böyle biri olduğunu düşünüp şaşkınlık içinde çıkar. Ertesi sabah Elizabeth kırlarda gezerken Darcy ile karşılaşır. Darcy onu beklediğini, eline tıkıştırdığı bu mektubu okuması söyleyip gider. Mektupta tüm yanlış anlaşılmaları düzeltir ama bunu da gururundan hiç ödün vermeyerek yapar. Mektubu tekrar tekrar okuyan Elizabeth utanır, sıkılır ve Darcy’ye sadece haksızlık yaptığını, her şeyin kendisinin önyargılarından oluştuğunu anlar. Ayrıca zamanla Darcy’deki daha kibar ve nezaketli haller onu şaşırtır. Teklifi sırasında söylediği sözler onu bir nebze olsun etkilemiş olabilir mi? Bir insan nasıl bu kadar değişir?.. Kitabın sonuna doğru Elizabeth de Darcy’ye aşık olur ancak teklifini yenilemeyeceğini, bu kadarının bile gururuna fazla olduğunu düşünür. Öyle bir adamın bütün servetinden, gururundan kolayca vazgeçeceği fikri mantıklı gelmez. Herkesin küçümseyeceği bir eşe ikinci kere teklif etmek mi?.. Şehir dışına çıkan Bingley en sonunda gelir ve Jane’e evlenme teklifi eder. Bir kaç gün sonrasında ise Darcy Elizabeth’e duygularının değişmediğini ve onun söyleceklerinden sonra bir daha asla konuyu açmayacağını söyler. Ama aylardır bu anı bekleyen Elizabeth teklifi kabul eder ve Darcy’yi dünyanın en mutlu insanı yapar. Darcy gururundan Elizabeth önyargılarından arınmıştır. Burada aklıma şu sözler geliyor: Ruh eşi bulunmaz, ruh eşi olunur. Ben yazarın dilinin akıcı olduğunu, hikayenin ilgi çekici ve insana bir şeyler katabileceğini düşünüyorum. Mutlaka bir şans verip okumalısınız. İyi okumalar.
Gurur ve Önyargı
Gurur ve ÖnyargıJane Austen · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202376.5k okunma
·
106 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.