Benim Rüyalarım Hep Çıkar adlı öykü kitabıyla da yapmış yine yapacağını. Dün akşam başladım. Bugün bitti. Ama ben de bittim... Sarsıldım... Öyküler içine işliyor insanın. Hem edebî ve estetik bir haz veriyor. Hem insan olan yerlerinizi çok ağrıtıyor. Her karakter ayrı ayrı ruhunuzu ele geçiriyor. Birini etkisi geçmeden diğeri sarsıyor. Esra Kahya aldığı ödülleri kesinlikle hak ediyor. Dil onunla bambaşka şekillerde çıkıyor karşımıza. Benzetmelerine, betimlemelerine, kişileştirmelerine hayran kalmamak elde değil. Alışılmamış bağdaştırmaları ustaca kullanıyor. Zaten kişisel olarak da çok severim kendisini. Eserlerinde o nahif, hüzünlü, yetkin, ayakları yere sağlam basan ifade gücünü de gördükçe daha da çok seviyorum. Öykülerde genellikle unutulmuş, kenarda kalmış, maddî durumları iyi olmayan, eğitim seviyeleri düşük karakterler var. Ebeveynler sıkıntılı, sevgisiz, iletişimsiz. Eşyalar eski, kirli, bakımsız. Mekânlar basık, karanlık, dar... Yatalak hastalar, cüzzamlılar, hurafelere inananlar, geleneksel ritüellerinden, batıl inançlarından taviz vermeyenler, tacizciler, tecavüzcüler, ucube tipli insanlar var. Ölümler, kazalar var. Tüm bu olumsuzluklara karşın kediler, köpekler, kuşlar, anne özlemi, hayvan sevgisi de var ki karanlıktaki aydınlığı da gösteriyor size. Çocuklardaki duyarlılık, merhamet, korku, hırs, şehvet, kıskançlık, haset, koruyuculuk duyguları göze çarpıyordu işlenen duygular olarak. Kokular çok baskındı. Hem iyi hem kötü kokular. Anne kokusu, ter kokusu, gözleme kokusu, gulaş kokusu vs.
Bilinç akışı tekniği, iç konuşmalar başarılıydı. Sen diliyle, hakim bakış açısı ve kahraman anlatıcı bakış açısıyla yazılmıştı eserdeki on iki öykü.
On iki öykü Hz. İsa'nın on iki havarisi gibi yanında olsun yazarımızın. İhanet eden olmasın.
Yazarımızla aynı yurtta, aynı mekânlarda, aynı şehirde benzer hisleri yaşamış biri olarak "İşte Şimdi Yeminimi Bozduğum Andır" öyküsünü ayrı sevdim. Anılarımı anımsattı bana. Susmak Zamanı öyküsü de kazada ölen köpeğim Derviş 'i hatırlatması bakımından çok etkiledi. Yeniçerinin Hezeyanı öyküsünün ritmi yüksekti. Kısa cümlelerle kendi içinde coşkulu bir anlatımı vardı. Ben Bir Yalan Uydurdum, Yetiş Umay Ana, Ölene Kadar Aramızda, Monik Hanım ve Şişeler öyküleri de çok etkiledi beni. Tabii diğer öyküler de hep bam teline dokunan, vurucu öykülerdi. Hepsini çok beğendim. Tavsiye ederim. Mutlaka okuyun.