Selamun aleyküm arkadaşlar. Yine bir inceleme ile karşınızdayım.. Bugün sevdiğim bir yazarın pekte sevemediğim kitabı hakkında yazacağım. Kısaca konusundan bahsedecek olursak Sarah isimli karakterimiz bi gece yarısı bir telefon alıyor kocası hakkında ve tüm maceramız böyle başlıyor. Hangi kısımdan başlasam bilmiyorum sevmediğim o kadar nokta varkiii… Bu sarah kızımız kocasının yakışıklılığına kanarak hakkında hiç araştırma yapmadan, ona dair pek bir şey bilmeden ve bunu hiç sorun etmeden evleniyor. Eh be kızım yokluktan mı çıktın. Ortalama tipli bir kızsın anladık ama sana ilgi gösteren yakışıklı bir erkeğe hemen öyle nikah mı basılır. Bide kitapta zeki olarak geçiyor zeka adına tek bir esame göremezsiniz inanın. Daha çok hormonları ile hayatını idame ettiren( ki hormonları olduğunu sonradan farketti) bi tip (araştırmacı mikrobiyolog). Yani hangi kadın yeni vefat eden kocasının mezarı başında başka bir adamın kaşını gözünü düşünür. Hem onu bulayım çözeyim diyor hem 2. Adamın yanında çok güvendeyim, ah kolları sıcacık diyor. bu kadar genişlik Avrupa bazında bile fazla değil mi sarah? Bu kızımıza yardım eden birde dış işlerii görevlimiz var Bay hormonları ile düşünen nam-ı diğer Nick. Yani kadının kocası ölmüş sen kadını ölçüp biçiyorsun. Ayıp. Kadına yardım edeyim şahsi bi merak diye diye neyseeee Kitabın büyük bölümünde bu yeni ergenliğe girmiş insan hormonlarına sahip karakterlerimizin orda burda birbiri hakkında düşüncelerini, birbirlerini yemelerini okurken arada CİA FBI sahneleriiini de okuyoruz ki polisiye okuduğumuzu unutmayalım. Velhasıl bundan ötesi spoiler a gireceği için birkaç şey yazıp sonlandıracağım. Eğer kitap okumaya yeni başlıyorum ve polisiyeye yöneldim diyorsanız çerezlik ama diğer kitap kurtlarını pekte tatmin etmeyecek bir polisiye. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Sevgiyle kalın