Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Issızkılık V
Kalmadığında maskem Kırıldığında kuklam Ellerimde ip Devamını getirmek istediğim şiir Bittiğinde tiyatro oynanırken değil Gönüllüsü olduğum bu vodvil. Saygının eğreti karşılıksızlığı Gül, yoksa kahkhahan acır. Hoş geldiniz, buyurun Hamletin sırası: Yok olan kaçıncı kişiliğim! Bu bağıran da kim? Ya az önce ağlayan? Bana ölmek isteyeni gösterin onunla konuşmam lazım. Dünya, belki o zaman anlaşırız. Dünya, belki o zaman anlaşırız. Yanıtlanır cevapsız çağrı. En yakınlarımla tanışırım. Şakasız, yalansız. Eksi yediden aşağıda. Diyebilirim gerçekten arkadaşız. Bir kere inansan, bu cehennemde beni hiç görmediğine. Sana anlatırdım polisi de atlantisi de. Böyle bilme, beni yanlış yaşadın. Zamana karşı bir manzarada yalnız. Dursan da önünde burası dünya İlk kez ayak bastığın dükkandayız anlam arama, her şey satılık. Biraz sevgi görene kadar üzerindeki yadigar ıssızkılık bile Merham. Merham Bay, Merham! Alacak mısınız? Tabi, lütfen, benim hatam, kusura bakmayın, pardon, sadece şiiri bekliyordum... Devamı romandı sildiklerimin Sokağın karanlığında defalarca kez toza bulayıp parlatmaktan, artık incelik sıkıştırıyor ellerini. Ararken gözlerinin içinde gerçeğe dair bir zerre seni tanımak istediğimden, değil. Bu ıssızlık hareket edemeyecek kadar daraldı yanında kalmak istediğimden, değil. Yıllar oldu ilk gösteri biteli Heyecanıma yenik, sahneden düşeli En içten sözleri ettiğimi sandım gidenler değil de titreyen sesim gelince geri. Hep bir ağızdan bağırıyorduk Ben, gölgem ve elim, Son perdedeyiz. Unutmuştum, söylemem gereken repliği, "Leke de olsa, benim." Leke, leke... lekeyim. Zaman geçmek bilmedi o an Sona çıkıp gitmek vardı, ben değil Sanki benden önce de vaktim azdı. Kalkıp gidemedim ansız. Doğaçladım duymak için alkışı Bilmiyorum bittiğinden miydi gösteri, anlayamadım. Seyirciye verdiğim selamdan sonra her şey taklit kaldı. Kısa bir aradan sonra tekrar beraberiz Sıra yalnızlığın: Her dakika artan o kalabalık. Çeyrek asırdır, sayamadım en önü kaç ailenin kapladığını. Sahnede yaşatamadığım tek duygu gurur altındayken ayaklarımın. Canları pahasına aramaktan vazgeçmeyecekler. Duyabilen hayatta kalır. Bu olmalıydı ezberini unuttuğum senaryonun anlamı. Oynuyorum gözlerimi kapatıp. Daha içten daha canlı Ne bir canavar ne bir isim, savaştığım rolsüzlüğün verdiği inandırıcılık. Gerçek yavaş yavaş terk ediyor koltukları yoksa yine mi yanıldım? Hayır, hayır. Kim başarabilir ki zaten birkaç dakikadan sonra oturduğu koltukta gerçek kalmayı. Gerçek yavaş yavaş terk ediyor koltukları yoksa yine mi yanıldım? Hayır, hayır. Kim başarabildi ki zaten birkaç dakikadan sonra oturduğu koltukta gerçek kalmayı? ''Kimse'' diyor Dostoyevski, Montaigne' den kaçırırken bakışlarımı. Elbette demiştir... Gözümde büyüttüğüm korkuların yalancısıyım. Dönüp ikinci kez bakmadığım suratların ressamı. İçindeki sesin duyabildiğin tonu Pessoa'sı. Yükselen Breton tepkisizliklerine karşı hazır Deniyorum bir hayâli açıklamayı, omuzlarım yukarı Nadjayla göz göze, benim için hiçbir şeye mecbur olmadığımı söyleyen bir kadın. Sonunda sessizliğini bozup gerçeği kalmaya ikna edecek bir soru sordu; “Sen hiç hatalarından ders almaz mısın?” Tabi, lütfen, benim hatam, kusura bakmayın, pardon, sadece şiiri bekliyordum... Devamı romandı sildiklerimin. Kimsenin şahit olmasına gerek yok, içindekilere. Koca bir romanı daha kapattım, geppetto ve ben bütün ormanı yaktık. Kundaktan beri dekorları ezerken farkındaydım asla tanınmayacağımın. Şehrin ışıkları vursa da harabe halâ ayakta bu depremi görmezden gelemezsin. Kırıldığında kuklan yeni bir şeyler bulduğuna inan onu yerinden oynatacak. Maskeye ihtiyacın yok, poker surat ve biraz borç. 10 tonluk bir treni çekiyorsun pinokyo. Bir yalana daha yer yok. Şimdi duramazsın yoklamayı bırak boşluğu Banliyöyü geçeli çok oldu taşıyamazsın ceplerinde saygıdan başka bir şey Öfke seçenek değil koltuğun arasından gülümseyen çocuk sakla yeminini. Babanın suratına son kez bak Ardında kalmadığında o gergin ip neyin devamını getirmek isterdin? Senin için sardım başa Hiçbir şeyi kaçırma-dın. Hayâlini açıklama, yaşa. Hayâlin açıklara ulaşana kadar, kadar, kadar. Kadere bir harf uzaklıktayken çarptığım duvar. Elimde kalanlara bakmayı bırakamadığımdan. Artık bir kalem değil sadece ses. Bu arada vodvil bitti Hadi ciddileşelim! ~dipnottakiler
··
12 artı 1'leme
·
31,7bin görüntüleme
Serkan Can okurunun profil resmi
Bu dünyaya ait olamazsın sen. Dünya ötesi varlık! hayran kaldım desem o kadar yetersiz kalır ki sözlüğümün tükendiği zamanın en küçük hücresindeyim. Gezegendeki kaçıncı günün, ayın, yılın o kadar merak ediyorum ki…
dipnottakiler okurunun profil resmi
Böyle değerli bir yoruma nasıl cevap verilir bilemedim. Var olun. Hatrı sayılır bir zamandan size sonsuz teşekkürler.
Mihriban ela okurunun profil resmi
Ben de kutluyorum bu emeği.
dipnottakiler okurunun profil resmi
Teşekkür ederimm🙏🏻
Zânâca Nezân okurunun profil resmi
Sadece şiirden bunu özellikle vurgu yapmıyorum her bir dizesi oldukça fevkalâdeydi ama (Sadece şiiri bekliyordum. Devamı romandı sildiklerimin. ) Asıl meseleyi fikrimce bununla mühürledin hocam. Kalemine sağlık.
dipnottakiler okurunun profil resmi
Teşekkür ederim hocam🙂🙏🏻
ŠêLMâ okurunun profil resmi
"En içten sözleri ettiğimi sandım gidenler değil de titreyen sesim gelince geri." Emeğinize sağlık kaleminize de... :)
dipnottakiler okurunun profil resmi
Teşekkür ederimm :)
Stêrk karabulut okurunun profil resmi
Hep bir ağızdan bağırıyorduk ben, gölgem ve elim, son perdedeyiz.
Hatice okurunun profil resmi
O kadar anlamlı ki tabii düşününce. Bazı satırları o kadar etkileyici ki ne diyeceğimi bilmiyorum. İlk gördüğümde dedim çok uzun ya ne yazmış olabilir bir insan bu kadar ama çok şey yazmış, çok şey anlatmaya çalışmışsınız. Tebrik ederim..
dipnottakiler okurunun profil resmi
Bu kadar anlamlı bir yorum için de ben teşekkür ederim. Daha çok anlatmak ve yine başka bir satırda buluşmak dileğiyle🙏🏻
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.