Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

144 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 saatte okudu
Beynini mi dinleyenlerdensin, yoksa kalbini mi? Hangisini dinlemek sonrasında insana pişmanlık verir veya vermez? Peki, ikisini bir masada buluşturmak ya da hadi sıcak bir ortam olsun, sinemada Batman izlemeye götürmek mümkün müdür? Nick Seluk'un çizer ve yazarlığını yaptığı bu çizgi romanda iki ana, bir yan karakterimiz var. Ana karakterlerimiz kalp ve beyin. Arka planda ise onları taşıyan beden var. Kalp oldukça pervasız, uçarı; daimi bir çocuksu coşkunluk hali içerisinde. Beyin ise bir yetişkin; planlı programlı, ciddi, sorumluluk sahibi. Kitapta bu iki karakterimizin maceraları anlatılıyor. Kalp kelebekler peşinde koşarken, beyin kalbin peşinden koşuyor. Bazen onu zapt ediyor, bazense ayak uyduruyor. Bu, çizgi romanı ikinci okuyuşum. İlk kez bir pandemi gününde okumuştum. Mevsim yine yazdı. O yaz bir okuma etkinliği vardı. Çokça kitap okumuştum; üstelik, okuma konusunda ilk kez böyle planlıydım! Ne garip, koltuğa kuruluşum bile aklımda çok net canlanıyor şu an. Oysa pandemiydi oydu buyduyla geçen tüm o zamanlar, beynimde bir sis perdesinin ardında kalmış sanıyordum. Neyse ki aradaki minik güzel anlar hatırımdaymış. Bu kitabı okurken çok gülmüştüm. Şimdi de güldüm. İçime neşe verdi bu ikili. Kalbi dinlemeyi çocuksuluk olarak görürüz. Elbette her şey ölçüsünde güzeldir. Aynı zamanda zaten bu, yanlış bir varsayım da değildir. Kalbimizin atışını hızlandıran güzel anları anımsayalım. Belki küçük, belki büyük ama hepsi benliğimizde yer etmiş olan anları. Böyle anlarda kalbimiz çarparken tıpkı çocukluğumuzdaki gibi oluruz değil mi? O an'da oluruz. Çocukken zamanı kavrayamayız. Çocukken en basit şeyler bile ilgimizi çeker çünkü. Biz, kaşifizdir! Kalp, bir kaşiftir. O yüzden bazen uçurumun kenarında dolanır, bu doğru. İşte böyle anlarda beyin ona ebeveynlik eder. Veya en olmadı, daha çok deneyim elde etmiş bir abla\ abilik. Nöronları arasında köprüler kurarak o köprüleri gezdirir kalbe. ''Bak,'' der belki, ''daha önce buradaydın ve böyle olmuştu, sonra oradan düşmüştün; nasıl da kırılmıştın, nasıl da üzülmüştün...'' Beyin böyle söyleyince, her ne kadar niyeti asla kalbi kırmak olmasa da, kalbin dudağı bir büzülür. ''Ama...'' der, sonra susar ve kollarını vücuduna sarar. Peki o sırada beyin ne yapar? Bence kilit nokta da burasıdır. Bazen beyin hiç umursamaz. Bazen, kalbe sadece sarılır. Bazense, ona gerçekten yol gösterir. Çünkü beynimizin de, kalbimizin de amacı aslında bizim iyiliğimize giden yolu bulmaktır. Evrende birer kaşifiz hepimiz. Kaç yaşında olursak olalım. Beynimiz, kalbimiz durmadan işler. Bizi ölülerden ayıran da budur. İşleyen bir kalp ve beyin. O halde ne yapmalı? Onlarla Batman izlemeli! Ah hayır... Onları bir masada buluşturmanın yollarını bulmalı. Bu tatlı çizgi romanı herkeslere öneriyorum. Hoşça ve kitaplarla kalın. :) Not: 30 Ağustos Zafer Bayramı'mız kutlu olsun!
Kalp ve Beyin: The Awkward Yeti Koleksiyonu
Kalp ve Beyin: The Awkward Yeti KoleksiyonuNick Seluk · Pegasus Yayınları · 201797 okunma
·
164 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.