Prensip olarak her insan eğitilebilirdi. Bütün mese her insan için yeniden inşa edilmesi gereken veya yeniden üzerinde düşünülmesi gereken bir eğitim modelinin araştı rilip bulunmasıydı. Ben de, en özlü anlatımla, eğitim-öğre tim faaliyetinin sanatsal bir operasyon olduğunu düşünüyor bunu başarmanın mutlaka bir yolunun olması gerektiğini kabul ediyordum. Demek istediğim, her öğretmen, genç bir insanı nasıl eğitebilirim sorusu üzerine kafa patlatmalıdır. Öğretmen, eğitimin, bazı bilgileri belli bir müfredat çerçeve sinde anlatmakla görevinin bitmeyeceğini kabullenmelidir. Eğitim sırasında bir şeyler yanlış gidiyor, istenen eğitim gerçekleşmiyorsa bunda ısrar etmemeli, başka yollar araştırmali ve denemelidir. Bunun için de öncelikle her problemin bir çözümünün olacağını kabul etmelidir. Arayan bulur prensibiyle hareket etmelidir.
Bir başka prensip ise, öğrencinin yeteneğinin, aldığı notla ölçülememesidir. Eğitim sorumlularının en büyük yanlışı buradadır. Bir şair, "Her çorak toprağın vardır bir kehaneti" der. Bu söz, eğitimle ilgili çok önemli bir gerçeğe vurgu yapmaktadır. En kestirme ifadeyle, her çocuk ve daha genel planda, her insan eğitilebilir. Yeter ki bir yolu ve yöntemi bulunabilsin. Bir çocuğun veya gencin yeteneği, herkese uygulanan sıradan bir değerlendirme ile anlaşılamaz. Uzman kişiler eğitim öğretim faaliyetinin daha ilk yıllarında çocuğun ilgilerini, becerilerini, sevgilerini ve nefretlerini, zekâsının niteliğini, hangi yöne doğru yönelmekte olduğunu, mesleklerle olan ilişkilerini çeşitli ölçüm araçları ile araştırarak bulabilirler. Bu belirleme netleştikten sonra yapılacak eğitim ve öğretim çalışmaları daha verimli olacaktır. Yani eğitimde atılması gereken ilk adımlardan biri, eğitilecek kişinin yönelim ve kabiliyetlerinin belirlenmesi olmalıdır.
Sayfa 36 - Çıra yayınları
·
26 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.