Gönderi

1192 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Kitabın kapağını kapattıktan sonra uzun süre etkisinden kurtulamadım, iki gün oldu hâlâ yeni bir kitaba başlayamadım. 2666 zihnimde dolanıp duruyor.Eser bir şaheser öyle bir tılsımı var ki insanı kendine hapsediyor.5 ayrı kitap olarak kurgulanan eserde1. bölüm Avrupa'nın farklı ülkelerinden dört akademisyenin Archimboldi adlı kimsenin görmediği bir yazara gönül vermeleri ve ardından onun izini sürüp ABD-Meksika sınırındaki Santa Teresa'ya varmalarını okuyoruz. Yazarlar arasında sarmal bir ilişki mevcut.İkinci bölümde Santa Teresa'da akademisyen Amalfitano'nun öyküsüne konuk oluyoruz ve atmosfer birden griye boyanıp tekinsiz bir hâl alıyor.Meselenin özü olan kadın cinayetlerinin en şiddetli olduğu zamanda delilik ile gerçeklik arasında gidip gelen bir babanın kızını koruma hissiyle karşılaşıyoruz. 3.bölümde spor haberleri yapan Amerikalı zenci Fate'nin boks haberi yapmak için Santa Teresa'ya gidişini ve art arda gelen kadın cinayetleri ile ilgilenişini, Meksikalı bir gazeteci ile tanışıp bu cinayetler ile ilgili röportaj yapmaya gidişini okuyoruz.Bu bölümde aynı zamanda Amalfitano'nun kızı Rosa'yı yakından tanıyoruz. Cinayetlere adım adım yaklaşıyoruz. Aynı zamanda ırkçılık, İslami terör, şiddet ve yozlaşmaya tanık oluyoruz.Yazarın medyanın kirli yüzünü gösterdiği bölüm.4.bölüm çürümenin,yozlaşmanın,şiddetin,uyuşturucu ve sefaletin en rezil boyutuyla gözümüze sokulduğu bölüm.Gazete haberi edasıyla 93-97 yılları arasında işlenen yüzlerce kadın cinayetinin yazıldığı bölüm, eserin kalbi.Bazıları seri katiller tarafından bazıları kocaları sevgilileri tarafından öldürülen ,genelde emekçi kadınları, genç kızları, kadınları,fahişeleri hedef alan korkunç cinayet haberlerini okurken polisi,rüşveti, mafyayi,uyuşturucuyu, uyuşturucu baronlarını,polisin işine geldiği gibi nasıl dosyaları rafa kaldırdığını ya da delilleri kararttığını görüyoruz. Ve masum olduğunu içten içe anladığımız Klaus adlı Alman asıllı Amerikalı'ya suç atıldığını anlıyor ve onun hikayesini görüyoruz. Gerçekten mezarlıktan yazılıyormuşçasına içimizi bururken o yılların Meksika'sının suçun, şiddetin,çürümenin fotoğrafını çeken bölüm.Ve son bölümde Archimboldi'nin hikayesini okurken kendimizi 2.Dünya Savaşı'nda buluyoruz kendimizi.Savaşın soğuk yüzünü, savaş suçlarını, antisemitizmi okuyoruz. Archimboldi'nin gizemi çözülürken kitabın atmosferi de değişiyor ve tarihi bir romanın içinde buluyoruz kendimizi.En son Archimboldi'yi hayatın Santa Teresa'ya fırlatması ile eser bitiyor. Seyyah bir eser,Avrupa,ABD ve Latin Amerika'ya götürüyor bizi, rengarenk bir eser bazen atraksiyonlu, bazen tarihi bazen tekinsiz bazen bir gazete kupürü formunda karşımıza çıkıyor. Anılar,rüyalar, gerçekler, hayaller,haberler birleşip ortak bir sese bürünüyor.Bölümler arası geçişler müthiş zekice, en az 300 kişinin hikayesi ilmek ilmek işlenmiş örümcek gibi ağ örülmüş,ucu açık bölümlerden oluşan bir eser,okurun hayal gücüne çok iş düşüyor, her satırını zevkle okudum,yazarın hayal gücüne, kurgunun dahiliğine hayran kaldım.
2666
2666Roberto Bolano · Can Yayınları · 2021234 okunma
·
89 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.