Gönderi

Dedelerinin mezar taşlarını okuyamayanlar önce buradan başlamalı !
Türklerin Kullandıkları Alfabeler Hakkında Eski Dilin Rüzgarıyla Bir Kaç Söz.. Türk kültüründen ve bunun tarihinden bahsedilirken Türklerin kullandıkları alfabelerden söz edilir fakat bu alfabeler hangi şartlar altında, hangi coğrafi bölgelerde ve hangi zamanlarda alınıp kullanılmıştır soruları kimsenin aklına gelmemiş. Bundan dolayı Türk kültürüne ve bunun tarihi seyrine has olan ve başka hiçbir milletin tarihinde bulunmayan hususiyetin farkına varılmamış. Yapılan araştırmalarda ders kitaplarında zannedilmiştir ki Türkler önce Köktürk alfabesini kullanmışlar, bunun ardından Uygur alfabesi gelmiş onun ardından Arap alfabesi takip etmiş. Bu gerçeklere tamamıyla aykırı bir görüştür. Bütün milletlerin tarihinde pürüzsüz bir seyr-i tarihi vardır. Al Fransız'ı, Alman'ı, İngiliz'i gözünü tarih sahnesinde açmıştır sağına soluna bakmıştır medeniyet tipini değiştirecekse değiştirmiştir. Ama toptan! Öyle bizimkiler gibi perakende medeniyet değiştirme yok bunlarda. Gel bizimkilere: Bozkırda "dıgıdık dıgıdık at koşturup kemiklerini dağlar gibi yığıp kanını seller gibi akıtırken... " bir kısmımız yani öbürlerimiz ise habire manastırlara, Mani ve Burkan tapınaklarına koşuşmuşlar. Bir başkalarımız da aynı tarihlerde yani 8.-9. yüzyıllardan itibaren Oğuzlar'ın ve onların ardından Karahanlılar Semerkand, Buhara ve Kaşgar civarında göklere " Allahu ekberler "savurmuşlar; Ramazan ayı gelmiş epeyi yadırgamışlar ama sözünün eri oldukları için dayanmışlar. Sene olmuş miladi 1000. Bir kısmı gene yerinde duramamış, İran yaylası üzerinden sürülerini önüne katarak ve de tozu dumana katarak Bizans kapılarına dayanmışlar: " Bre savulun " demişler, "biz Kayı boyundan olavuz, biz bu yirlerde illenevüz, yani ki bu iller özümüze dahi yılkılarumuza yahşirak geleyörür! " demişler. Demesine ama garbin ucundan son kıyıdan en gürültülü bir med zamanı bir cayırtı kopmuş Firenk keferesi atlıları yani ki Haçlılar, Oğuz'un oğullarına dünyayı dar etmişler. Biçareler elifbayı söktüremeden medaris mekteplerinin arka kapılarından fırlayıp gaza mı olur cihad mi olur ne olursa olsun deyip Firenklerin üstüne yürümüşler. Bu yürüyüş o yürüyüş derken bir de bakmışlar ki aradan 150-200 yıl geçmiş. Eh artık zararın neresinden dönülürse kârdır deyip medreselerin tekkelerin yolunu tutmuşlar ve 200 yıl önce kaldıkları yerden devam etmişler yani alfabenin 'te ' harfinden ileri yürümeye başlamışlar daha önce elifi, beyi söktürmüşlerdi ya.. Ama tam bu sırada şarkın ucundan bir garip,bir ucube suratlı,çekik gözlü süvariler çekirge sürüsü misali çıkagelmişler yani ki "donguz yüzlü itden bedterler ", Tâtâr bî-ârlardurur. Geç de olsa Oğuzun aklı başına gelmiş ama takvimler 1300'ü gösteriyor. 300 yıl önce Türkistan'da bıraktıkları, o acayip dilli yani kulak-a kulgak diyen Karahaniler Kutadgu Bilig'i çoktan düzmüşler. Kur'an' in bilmem kaçıncı tercümesini yapmışlar ve tevarihler düzmüşler şuaraları Acem şuaralarıyla aşık atar olmuş. Moğollar 13.yüzyılın sonu ile 14.yüzyılın başında Müslüman olunca nedense kendi dillerini yani Moğolcayı bırakıp Çağatay Türkçesi konuşmaya ve yazmaya başlarlar. Fakat Orta Asya'da onlara Burkan (yani Buddha) dinini ve dünya ahvalini daha önce öğretmiş olan hocaları Burkancı yani Budist Uygur Türklerinden aldıkları Uygur alfabesini, yeni dinleri olan İslamiyet'in Türkçe olarak ifadesinde kullanırlar ama Kur'an yazısı da Uygur alfabesinin yanında tabii olarak yer alır. Dilleri dediğimiz gibi Çağatay Türkçesidir. Daha sonra Timurilerle birlikte Uygur alfabesi bütün Orta Asya Türkleri arasında yaygınlaşır moda olur. Daha önceleri Arap harfleriyle Orta Asya Türkçesinde yazılmış olan eserler Uygur harflerine çevrilir bazıları da çift alfabeli olarak yazılır hatta bu alfabe Anadolu'da Osmanlı'nın Edirne saraylarına kadar girer bir süre sonra da İstanbul'dan Fatih'in fermanları doğudaki Türklere, Arap ve Uygur harfleriyle olmak üzere çift alfabeli olarak uçurulur. II. Bâyezid dönemiyle de bu Uygur alfabesinin Osmanlı topraklarından kalktığını görüyoruz. İşte bizim alfabe meselesindeki kültür maceramız böyle. Toparlayacak olursak: Her din ve onun kültürü kendi alfabesini beraberinde getirir kâidesine uyarak şöyle cereyan etmiştir: 1. Bozkırda Köktürk alfabesiyle Köktürk yazı dili varken aynı anda şehirlerde Uygur alfabesinin yanı sıra Mani alfabesi ve gene Köktürk alfabesiyle ifade edilen bir Uygur yazı dili teşekkül etmekteydi. (M.S. 600-800) 2. Bu Uygur yazı dili Kaşgar'ın doğusundaki Kuzey İpek Yolu üzerindeki şehirlerde Uygur ve Mani alfabeleriyle devam ederken(M.S. 800-1400), 3. Batı Türkistan'da Kaşgar ve civarında Müslüman Karahanlı yazı dili ihtida eden yani Müslüman olan Budist Uygurların marifetiyle Arap ve Uygur alfabesiyle ilk eserlerini veriyordu. (1000- Çağatayca ve Özbekçe). 4. Anadolu'ya gelen Oğuzlar yani bizler Arap yazısıyla ve Kur'an imlasıyla fakat bu defa Türkçenin değişik bir şivesini esas alarak Anadolu Türkçesi yazı dilini kurmuşuz. (1200- Osmanlıca ve nihayet günümüze kadar ulaşan Türkiye Türkçesi). Tarih ve Toplum 84: 9-10 İştikakçinin Köşesi.
··1 quotes·
1 plus 1
·
2,785 views
gizli özne okurunun profil resmi
ilgilisi olduğunu düşündüğüm:
ercanscgn.
ercanscgn.
@Turkbudunertinokun @miyavcikedy
Lina
Lina
Post Mortem
Post Mortem
Lina okurunun profil resmi
Öncelikle çok teşekkür ederim . Ben kendi bakış açımı da eklemeden duramayacağım ama . Ortalık karışabilir ama beni bilen bilir , bundan gocunmam :)) “Bir gece de cahil kaldık” diyen sığırlara lafım . Arapça kullanılan ülkelere dönün de bakın isterseniz . Sizin bu zırlamalarınızı duyan da sanacak Arapça alfabede takılı kalan ilim , bilim , irfan ile uçuyorlar .
gizli özne okurunun profil resmi
Seni taniyorum yorum yapmadan sahneyi birakiyorum.. 🙃
5 next answer
gizli özne okurunun profil resmi
https://1000kitap.com/BABUR38
Bu yorum görüntülenemiyor
gizli özne okurunun profil resmi
@illegal_siirlerim
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.