Gönderi

71 syf.
·
Puan vermedi
Bir kumarbazı kurtarmak uğruna kendi hayatınla kumar oynamak.
24 saate bu kadar tutku dolu bir aşkı ve aynı zamanda bir insanın en büyük hayal kırıklığını sığdırmak... Tam Stefan Zweig’ın yapabileceği türde bir mükemmellik. Cidden bu adamın kitaplarını okuduğumda her daim gönlümde bir kıpırdanmalar oluyor. Bütün duyguları o kadar iyi işlemiş ki ve her kitabında insan gerçek yaşamdan bir şeyler buluyor ki bu da bence kitapları daha okunur kılan faktörlerden biri. Hayatın acımasız tarafı, kitabın her cümlesini okuduğunuzda daha da suratınıza çarpıyor. Cidden takdir etmemek zor. Kitabımız 25 yıl önce yaşadığı bir 24 saati kimseye anlatmayıp içinde, boğazında bir yumru gibi saklayan kadınımızın otelde tanıştığı bir yabancıyı odasına çağırıp anlatmasıyla başlıyor. Düşünsenize 25 yıl boyunca bu olayı kimseye anlatmamışsınız belki kendinizle dahi konuşmamışınız bu olayı ama yabancı birine rahatlıkla anlatılıyor. Belki de içindeki o savaş o an bitmiştir ve birine anlatma ihtiyacı doğmuştur içinde. Bir nevi kumar bağımlılığını konu alıyor aslında kitap. Bir kumar masasında her şeyini kaybeden bir adam ve onu sadece masumane bir şekilde kurtarmak isterken bir sürü olaylar silsilesine kapılan bir kadın. Daha sonra olaylar gelişiyor da gelişiyor. Kitabı aslında William Bolitho’nun şu sözü ile özetleyebiliriz; “Bir kumarbaz, yaşamını sahte umuttan çıkaran bir adamdan başka bir şey değildir.” ( Ve şuan şunu fark ettim ki kitap incelemesi yazmak insana ciddi manada çok şey katıyor. Yazma becerisini geliştirmesi zaten aşikar bir de incelemeyi zenginleştirmek adına sözler vs. Araştırırken insan genel kültürünü de geliştiriyor. Bol bol okumalıyız ve yazmalıyız. Kendimiz için...) Keyifli Okumalar!
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128bin okunma
·
108 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.