Bauman bu kitabında değişen yeni koşullar dahilinde ortaya çıkan çalışma etiği kavramı ile insanların “çalışmazsam mahvolursun” şiarına nasıl kurban gittiklerini anlatmaktadır. Kapitalizmin gelişmesiyle beraber çalışma etiğinden tüketim estetiğine geçiş aşaması sonrasında refah devletinin yükseliş ve düşüş aşamalarıyla birlikte yeni yoksulların ortaya çıkışını ele almaktadır. Yeni yoksulluk biçimini artık birtakım temel kaynaklara sahip olamamak üzerinden değil “tüketememek” olarak nitelendirmektedir Bauman. Modern tarih boyunca meydana gelen yoksulluk içinde yaşamanın ve bu sefaletten kurtulmanın umut ve olanaklarında geçen aşamaları göstermeye ve bu değişimin toplumsal sonuçlarının dökümünü yapmaya çalışmaktadır. Bunu yaparken artan yoksulluğu yenmek ve sıkıntılarını dindirmek için bulunan sınanmış ve iyi bilinen çarelerin, günümüzdeki yoksulluğun sorunlarını kavramaya ve çözmeye ne ölçüde uygun olduğunu (ya da olmadığını) dikkate almayı amaçlamaktadır. Sosyoloji ve siyaset meraklıları için bu eser sürmekte olan toplumsal bir sorunun değişen anlam ve önemi üzerine paha biçilmez değere sahiptir.