Merhaba canlar... Uzun zamandır okuma listemde olan ama bir şekilde ötelediğim #çernobil okunanlar arasında yerini aldı. ... Öncelikle belirtmeliyim ki bir kurgu okumuyorsunuz... "Tam o noktada görünüşleri değişmeye başlıyor... Kıyafetle korunmayan derileri kızarıyor, yüzleri elleri şişiyor. Alınlarında, saç diplerinde kan benekleri beliriyor. İki saat içinde onları tanıyamaz hale gelmiştik. Bu insanlar, korkunç şekilde acı çekerek öldüler. Bilinçleri açıktı. Konuşamıyorlardı. Sadece fısıldayabiliyorlardı. Onları öldürmemiz için bize yalvardılar. " Bu sözler bir hayal ürünü değil. Gerçeğin ta kendisi... ... #andrewleatherbarrow beş yıl süren inceleme ve araştırmalarının ardından Çernobil bölgesinde yaşananları aktarmış. Çok sık tekrarlanan teknik bilgiler başta korkutmadı değil, ama niyetiniz dünyanın en büyük nükleer felaketini, o esnada yaşananları, yapılan yanlışları, iletişimsizliği ve ihmalleri okumaksa biraz sabretmeniz gerekecek. Burada iletişimden kastım felaket esnası olan bir kopukluk değil, felaketin oluşumunu engelleme ihtimali olan bir kopukluk. Böylesi bir ihtimal insanın kanını daha çok donduruyor. Yanlış verilen tek bir karar, aktarılmayan veya verilmeyen tek bir bilgi sonucu binlerce insanın ölümü ve telafisiz bir çöküş... Yazar Çernobil bölgesine ve Pripyat şehrine yaptığı ziyarette sadece yaşananları anlatmamış, kendi gözlemlerini de yazarak ilk ağızdan öğrenmemizi sağlamış. Çekilen fotoğraflara yer verilmesi incelemeyi derinleştirmiş evet, ama dahası var. Okuyucunun aklına kazımak için daha iyi bir yol olamazdı. Farklı yerlerden çekilen manzaralar, merkez binaların, okulların ve araçların görüntüsü felaketin büyüklüğünü resmetsede, detaylar akıllara zarar. Mesela bir kreşte oyuncak bebeğin başına gaz maskesi geçirilmiş olması hafızamdan silinmeyecek. Ya da yanmış bir halde bulunan... Neyse... Son olarak Çernobil Ünite Santralinin teknik şemalarına yer verilmiş... Tavsiyemdir diyor ve müsaade istiyorum... Kitapla kalın...

Çernobil 01:23:40Andrew Leatherbarrow · İndigo Kitap · 2019570 okunma

·

44 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İlknur Hellaçoğlu