Gönderi

116 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Tütün almak için girdiği dükkanda gördüğü kıza aşık olan Talat, günlerce kızı aklından çıkaramaz. Hep onu düşünmektedir bu yüzden de dış dünyaya karşı ilgisizdir. Bu durum annesinin ve dadısının da dikkatini çekmektedir. Kızı kısa bir an görmek için bile defalarca dükkana uğrayan Talat, onunla tanışmak için kara kara düşünmektedir. Penceresinden onu gören kız da Talat’a karşı hisler beslemektedir. Onun dükkanın önünden geçeceği saatlerde penceresinde bekler, onu görmediğinde yüreğini hüzün kaplar. Sevdiğiyle tanışma uğruna araştırma yapan Talat, kızın evine gelip giden bir nakış ustası olduğunu öğrenir. Ve aşkı uğruna kadın kılığına girerek nakış ustasıyla, sonrasında da sevdiğiyle tanışır. Romanda, kadın kılığındaki Talat’ın kadın olmanın ne zor olduğunu anladığını görürüz. Talat, kadın kıyafetleriyleyken onu rahatsız eden erkekler hatta evine kadar takip edenler olur. Böylece empati yapar ve erkeklerin, kadınların yaşamına ne kadar mani olduğunun farkına varır. Fitnat ile arkadaşlığını gide gele ilerletir. Fitnat, yolda gördüğü ve sevdiği çocuğa çok benzemekte olduğu için kadın kıyafetindeki Talat’a (yani Ragıbe’ye) ilk gördüğü anda ısınmıştır. Ragıbe sonrasında Talat’ın kardeşi olduğunu söyler ve bir gün Fitnat aşkının itirafında bulunur. Sonrasında Ragıbe’nin de Talat olduğu gerçeğini öğrenir. Fakat artık çok geçtir. Ailesi onu 45 yaşlarındaki Ali Bey ile evlendirecektir. Fakat Ali bey onun babasıdır. Kimse bunu bilmemektedir. Ne üvey ailesi, ne Fitnat ne de Ali Bey. Travmatik bir son ile Ali Bey evlendiği Fitnat’ın kızı olduğunu öğrenir. Koşa koşa kızım diye ona gitmek ister. Ama artık çok geçtir. Fitnat, sevdiğinden ayrılınca umuda daha fazla tutunamayıp kendine bir bıçak saplamıştır. Ragıbe kılığında Talat onu görmeye gelir. Sevdiğinin ölümüne dayanamaz o da hayata gözlerini yumar. Kızına kavuştuğu an kızından ayrılınca Ali Bey delirir. Bizler de romandaki her bir karaktere ayrı ayrı üzülerek romanın kapağını kapatırız. **** Şemsettin Sami, bu kitap ile dönemin evliliklerini ve kadınların yaşadıklarını, görücü usulü evliliği ve sonuçlarını bize anlatıyor. Hem üzülüyor hem düşünüyoruz. Ragıbe’nin okuma yazmayı bilen bir kız olmasına şaşılıyor. Dönemin kızları okuma yazma öğretimindense nakış biliyorlar. Fitnat’ın üvey babası onun dışarı çıkmasına müsaade etmiyor. Hayatı, dört duvar arasında, sadece pencereden dışarısını izleyerek geçiyor. Bir diğer sorun olaraksa; Ragıbe kılığında sokağa çıkan Talat, erkeklerin ona rahatsız edici davranışlar sergilemesi ile kadınların çektiği zorlukları anlıyor. Kitaba Talat’ın anne ve babasının aşkını okuyarak başlıyoruz. Onda da sevdiği kişi ile evlenmek için çabalayan, canına kıymayı göze alan aşıkları görüyoruz. Talat’ın annesini de başka bir adamla evlendirmek istiyorlar fakat onların aşk hikayesi mutlu sonla bitiyor. Ali Bey’in Fitnat’ın annesini kolayca boşaması ile erkeğin kadına verdiği değeri gözler önüne seriyor yazar. Sebepsizce karısını evden kovuyor. “Ah! Erkeklerin sevgisine inanmak ne büyük bir kabahat! Biz evlendiğimizde sanıyoruz ki bir koca, bir yoldaş alıyoruz. Halbuki erkekler bize o gözle bakmıyorlar. Onların evlendiklerinde eşlerine verdikleri değer, satın alacakları bir beygir veya arabaya verdikleri değerden azdır.” Taaşuk-ı Talat ve Fitnat ile hem bir aşk hikayesine hüzünleniyor, hem de toplum yapısının sorunlarına şahit oluyoruz.
Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat
Taaşşuk-ı Talat ve FitnatŞemseddin Sami · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202429bin okunma
·
99 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.