Yazar olmasının ötesinde bir okuma ustası olan ve vatanım kütüphanemdir diyerek, kitaplarıyla birlikte ülkeden ülkeye gezen Alberto Manguel’in derin okuma birikiminin dışa vurumu olan bir eser. Yazar çok fazla kitap okuduğundan ve birçok kitaba derinlemesine hâkim olduğundan bazen bizlerde onun gibi okuyormuşuz ve biliyormuşuz gibi düşünerek anlatıyor. Maalesef ki henüz yazarın okuduğu kitapların birçoğunu okumadım ve bu yüzden yer yer zorlandığım oldu. Fakat bu zorlanma durumu beni çok rahatsız etmedi çünkü birçok kitaba farklı bir bakış açısı ile yaklaşmamı ve öğrenmem gereken çok şeyin, okumam gereken çok kitabın olduğunu görmemi sağladı. Okur olmak, ideal okur, okumak eylemi, okumayı öğrenmek, kütüphanecilik, ideal kütüphane, kitap yazmak, editörlük gibi konulara değinen yazar okumayı sadece bir kitaptan değil kendi hayatımızı ve başkalarının hayatını okumak, toplumları okumak, resimleri ve binaları okumak gibi anlamlarıyla da tanımlamıyor. Kelimelerin gücünü görmemizi sağlıyor. Dinler, dünya da yaşanan bazı olaylar, cinsel eğilimler ve daha birçok konuya değiniyor. Borges ile ilgili anılarından bahsetmiş ve anlattığı bazı olaylardan dolayı Borges’i, körleşme kitabındaki Profesör Kien’e benzettim (Sf. 73) “Kelimeler bize, bir toplum olarak dünyanın ne olduğuna inandığımızı gösterir.” “Edebiyat bir paylaşılmış sorumluluk sanatıdır.” “Coğrafyamın haritası okumalarımdır. Tecrübe, hafıza, arzu, onu renklendirir ve biçimlendirir ama kitaplarım onu tanımlar.” “Kitaplar bizi dünyaya bakmaya zorlar.” İnceleme tarzında yazılmış bir deneme kitabı olduğundan dolayı akıcı olmadığını, her ne kadar bölüm bölüm deneme şeklinde olsa da yoğunluğundan dolayı yavaş yavaş okunmasını öneririm.

Okumalar OkumasıAlberto Manguel · Yapı Kredi Yayınları · 2014100 okunma

·

92 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hilalin Gölgesindeki Adam