Gönderi

88 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Türkleşmek İslamlaşmak Muasırlaşmak
Kitap incelememe geçmeden önce Ziya Gökalp'in neden bu kadar önemli bir şahsiyet olduğunu belirtmek istiyorum.Diyarbakır'da doğup, İstanbul'da fikirlerini ortaya koyan bir Türk aydın'ı Ziya Gökalp, Osmanlı Devleti'nin yıkılma sürecinde, Türk milletinin neler yapması gerektiği ile ilgili fikirlerini Türkleşmek, İslamlaşmak ve Muasırlaşmak olarak tespit etmiştir. Ziya Gökalp, Türk tarihi açısından, düşünce ve sanat yaşamımızda Türkçülük akımını ve Milli Edebiyat dönemini başlatan yazarımızdır.
Ziya Gökalp
Ziya Gökalp
yaşamış olduğu çağın en büyük fikir ve ilm adamlarından biridir. Birçok çağdaşı gibi Osmanlı Devleti'nin yıkılma sürecinde doğal olarak "Ulusal kimlik" arayışına girmiş bir isim. Gökalp çağın bütün modern, pozitif bilgilerini bilimsel bir disiplinle okuyup irdelemiş ve bunu Türk toplumuna uyarlamıştır. Sosyoloji, kültür, medeniyet, tarih gibi bilimlerde öncülük etmiş bir isim ve Türkçülüğün kurucu baba ismi. ”Türkçülük öyle şerefli bir bayraktır ki bu bayrağı vatanın her köşesinde durmadan dalgalandırmak her Türk’ün ilk ve milli vazifesidir.” (Mustafa Kemal Atatürk) Kitabın içeriğine gelecek olursak: "Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak", adından da anlaşılacağı üzere, Gökalp’in en temel konulardaki fikirlerini söylediği önemli eserlerinden biridir. Ziya Gökalp, Türkleşmek İslamlaşmak Muasırlaşmak eserinde, bu üç cereyanın hakiki ihtiyaçlardan doğduğunu belirtir. Türkleşmek akımından sonra İslamlaşmak ihtiyacının da kendiliğinden ortaya çıktığını kaleme alan Gökalp, muasırlaşmanın ise zannedildiği gibi şekilce ve yaşayış biçimi olarak Avrupalılara benzemek olmadığına değinir.(syf.7) Gökalp Muasırlaşmayı şu şekilde anlatmaktadır: “Bugün bizim için muasırlaşmak demek, Avrupalılar gibi deridnavutlar(zırhlı gemiler), otomobiller, tayyareler yapıp kullanabilmek demektir. Muasırlaşmak şekilce ve maişetçe(yaşayışça) avrupalılara benzemek değildir. Ne zaman malumat ve masnuat(sanat mahsulü yapılmış şeylerin) iktibas ve iştirâsı(aktarılması) için Avrupalılara ihtiyaçtan müstağni olduğumuzu görürsek, o zaman muasırlaşmış olduğumuzu anlarız.(syf.16)” Gökalp Türk birliğinin öncelikle lisan birliği ile sağlanabileceğini, farklı lisan be alfabenin Türklüğü parçakamaya yönelik adımlar olduğu üzerinde durur. Ve öneri olarak da İstanbul Türkçesi'nin ortak bir lisan olmasını dile getirir. Böylelikle Türklerin hayalindeki Turan'ın sağlanmasına yönelik büyük bir adım atılabilecektir. Türkçülüğü yanlış anlayanlar, Türkçülüğü ırkçılık olarak görerek İslamcılığa muhalefetle itham ettiler. Oysa Türkçülüğün gayesi çağdaş bir İslam Türklüğüdür. Ziya Gökalp Türkçülüğü İslamiyetten ayırmamış ve " Türkçülerin millet mefkuresi Türklükse, ümmet mefkuresi de İslamlıktır" diyerek Türkçülerin ayrıca bir ümmet programları olması gerektiğini söylemiş ve bunu beş madde ile sıralamış. Hatta "İslamiyeti ele alıp Türklüğü inkar etmek ihanettir. Bunun tersi de aynı derecede gaflet ve ihanettir." Demiştir. "Türkçülüğün gayesi bir Türk kültürü yaratmaktır. Türk Almanlaştıkça, Fransızlaştıkça, Ruslaştıkça parçalanır, fakat Türkleştikçe kuvvetlenir." O sebepten Ziya Gökalp İstanbul dilinin milli dil olmasını savunuyor. Bugüne kadar Türk Kültürü hakkında okuduğum en iyi deneme kitabıydı diyebilirim. Kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum.
Türkleşmek İslamlaşmak Muasırlaşmak
Türkleşmek İslamlaşmak MuasırlaşmakZiya Gökalp · Ötüken Neşriyat · 20173,078 okunma
·
105 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.