Film senaristi olan Nora kocasının onu terketmesiyle yaşadıklarını senaryoya döker ve filmin çekimleri kendi bahçesindeki Çay Evi'nde gerçekleşir. Kocası rolünde oynayan ünlü oyuncu Leo Vance bir nevi yıldız bunalımı yaşamaktadır ve şöhretten bıkmıştır. O yüzden film çekimleri bittikten sonra burada kalıp Nora'ya bir haftalığına anlaşma teklif eder. Kaldığı her günün ücretini ödeyecektir ve Nora bir takım geçim sıkıntısı yaşadığından dolayı bu anlaşmayı kabul eder. Fakat öngöremediği şeyse ünlü yıldızın ışığına kapılıp aynı kalp kırıklığıyla tekrar kalakalcağı..
Hayatımda okuduğum en sinir bozucu romcom olabilir. Kadın karakterin 39 yaşında olup 19 yaşındaki davranışlarından tutun (ahh Leo Vance banyomda kıyafetlerini değişti, havlularımı kullandı) , kendisini film yıldızıyla kıyaslayıp ben onun kadar güzel değilim sıradan 2 çocuklu anneyim beni niye sevsin dramalarıyla içimi kararttı. Kocası aldatmış ona bile tepki vermemiş kadın ki, insanlarla yüz göz olmayı sevmediğinden.
Leo 1 hafta diye gitti daha süre dolmadan gaiplere karışmış 1 hafta olmuş 7 ay kadın bu terkedişi de senaryo yapmış satmış adama rol gelince yazmış işte kalpsizsin, bunu nasıl yazdın, geri dönecektim falan.. Buna bile 2 kelime bir araya getirip diyemedi ki vicdansız 7 aydır magazinlerde boy göstermeyi biliyordun aklına gelmiyorduk hiç şimdi mi aklına geldi döneceğin..
Kitabın ilk 100 sayfası gündoğumunu izle, koşuya çık, çocukları okula bırak, ×2 hızında Leo'ya aşık ol, markete git, yemek yap ve s. sayfalarca süren bunaltıcı günlük rutinle sonraki 100 sayfaysa Leo'nun gidişiyle dramatikleşmeye çalışmış rutinle geçiyor. Diğer 50 sayfa da söylemeye gerek yok romcom klişeleri: yanlış anlaşılmalar, kalp kırıklıkları onarmalar ve s. Kısacası ne kayda değer bir aşk hikayesi vardı, ne drama gibi dramaydı ne de komedi..
Son olarak "Nora affederse kalbi kurusun, o affetse de ben affetmem"den "Leo'ya laf yok" u dönüşlerime maruz kalan canımın içi @Cinsokur_ 'me beraber okuyarak kitabı katlanır kıldığı için ayrıca teşekkürler. · ⋆