Martin Luther Mainz Kilisesi Başpiskoposu Albrecht'e yazmış olduğu bir mektupla birlikte endüljans uygulamasının gelmiş olduğu uygulamayı eleştirmiş ve endüljans satışının Kutsal Kitap'a aykırı olduğunu savunan tezlerini yazmıştır. Ve o tezlerle birlikte mektup, işbu kitapta toplanmıştır. Kısaca bu kitap başlı başına bir endüljans eleştirisidir. Bu noktada endüljansın ne olduğundan bahsetmekte fayda vardır. Endüljans; günahların karşılığı olan cezaların hafifletilmesi veya bağışlanmasıdır. Bunun için kişinin işlenen günahlardan ötürü pişmanlık duyması ve günahının ağırlığına bağlı olarak geçici bir cezayla kefaret ödemesi gerekir. Bu sayede kişi azaltılmış cezasını hayattayken çeker ve ondan tümüyle kurtulma olanağı bulabilir. Yani arafta geçireceği azabı azalatabilir ya da tamamen yok edebilirdi. Fakat Orta Çağın sonuna doğru endüljanslar, suiistimal edilmeye başlanmış ve din adamlarının ticaret aracı haline gelmiş, bir kazanç kapısı olarak görülmüştür. Yeryüzünde günahsız tek bir kimse olmadığından endüljanslara gösterilen ilgi de oldukça fazlaydı ve bu durum menfaatçiler için oldukça karlı bir ticaretti. Üstelik bir süre sonra endüljanslar, başkası adına da alınabilir olmuştu. Yani annesinin, babasının ya da herhangi bir sevdiğinin acı çekeceğini düşünenler de endüljans satın almaya başladı. İşte yazarın eleştirdiği endüljans, çıkış amacından sapmış olan bu endüljanslardır. Endüljanslar, Papalık tarafından satılan ve öldükten sonra cennete gitmeyi sağlayan(!) bir af belgesi olarak da geçmektedir. Bu belgelerin gelirleri ilk olarak Roma'daki Aziz Petrus Bazilika'sını tekrar inşa etmek için kullanılmaktadır fakat bazilikanın inşası bittikten sonra da uygulamaya devam edilmiştir. O zamanlar bir keşiş olan Martin Luther kendi kilisesindekilerin de endüljans satın almaya başladığını gördükten sonra bu sömürüye bir son vermek adına adımlar atmıştır. Bahse konu kitap, işte bu adımlardan birisidir. Bu kısımda kitaptan birkaç alıntı paylaşmak eleştirilerin birkaçını göstermek istiyorum: "Bu zavallı zihinler endüljans belgeleri satın alırlarsa, kendi kurtuluşlarını güvenceye alacaklarına inanıyorlar. Aynı zihinler bağış sandığına katkı yaptıklarında, Araf'ı uçarak geçeceklerine inanıyorlar." s.2 "Niçin serveti, zengin Crassus'un servetinden daha büyük olan Papa, biricik Aziz Petrus Bazilikası'nı kendi parasıyla değil de, inançlı fakirlerin parasıyla inşa ediyor." s.23 "Hristiyanlara, muhtaç birini görüp de lütuf için ayırdığı parayı ona vermeyi reddedenin, Papa'nın endüljansını değil, Tanrı'nın gazabını satın aldığı öğretilmeli." s.16 "Bir insana bütün günahlarının bağışlanması hakkı ihsan edilebiliyorsa, bu elbette sadece en kusursuz kişilere, yani çok az sayıdaki kişiye ihsan edilebilir. Bu nedenle insanların çoğu, kaçınılmaz bir şekilde, ayrım gözetmeyen, bu muazzam cezadan kurtulma vaadiyle kandırılıyor." s.12 Luther, bir ticaret kapısı haline gelmiş olan endüljansların imanlıların inançlarını zedelediğini düşünmektedir. Ona göre günahlardan, yalnızca para vererek kurtulmak mümkün değildir. Kişinin, işlemiş olduğu günahtan dolayı derin bir pişmanlık duyması ve günahından ötürü acı çekmesi gerekmektedir. Bunlar olmadan kefaret ödemenin günahları hafifletmediğini düşünmektedir. Endüljans satın almanın insanı kolaycılığa ve hazırcılığa ittiğini de düşünmektedir. Bir insan kazanmak, birini sevmek, biri tarafından sevilmek, bir ihtiyaç sahibini mutlu etmek, bir fakire yardım etmek, endüljans satın almaktan iyidir çünkü onun inancına göre kutsal kitap böyle söylemiştir. Dikkat ettiyseniz ırk, çağ ve din değişir fakat öz değişmez. #115191589 2,5 yıl önce paylaştığım şu iletiye bakın. İncelemede anlattıklarımdan ne farkı var? Hristiyanlar o kadar salak ki cenneti parayla satın alabileceklerine inanıyorlar. Ya Müslümanlar, onlar salak değil mi?.. Din kadar, insanları sömürmeye uygun başka bir araç görmedim henüz şu yaşıma kadar. İnsanların kör imanlarını kullanarak, onları korkutarak, onlardan faydalanmak ne kadar kolay... Fakirlerin son kuruşuna kadar ellerinden almak zenginleri daha da zengin yapmak ne kadar kolay... 20 sayfalık incecik bir kitap ama insana 20 sayfa inceleme yazdırır. Fakat lafı daha fazla uzatmayayım diyorum ve kalanları yorumlarda konuşmak üzere hepinize keyifli okumalar diliyorum:)

Doksan Beş TezMartin Luther · İş Bankası Kültür Yayınları · 20181,006 okunma

··

687 görüntüleme

Miss Nobody

@Missnobody64 ·

9ay

Bu tezlerin Latince olarak yazılmasının bir sebebi vardı. O zamanlar halk latince bilmiyordu. Latince, avamın değil eğitimli kişilerin bildiği bir dildi. Martin Luther'in bu metni Latince kaleme almasının sebebi, bu eleştirel yazıyı halkın değil eğitimli kişilerin okumasını sağlamaktı. Çünkü halkın eleştirilerinden ve halk tarafından anlaşılamamaktan korkuyordu. Nitekim korktuğu başına da geldi...

Miss Nobody

@Missnobody64 ·

9ay

Luther de kafirlikle suçlanmış ve aforoz edilmiş. Kaçınılmaz son:D

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Miss Nobody