Gönderi
"Sanki yüzündeki çizgilerin artmasıyla birlikte onda keşfedilecek taraflar da -salt fotoğraf görüntüleri karşılaştırılırsa- şimdi daha çok var gibi. Bir yanımla keşfe çıkmak istiyorum, diğer taraftan beni engelleyen bir şeyler var. İçimin derinliklerinde bir küslük?.. Yok canım, küs falan değilim ona, niçin olayım ki? Bi burukluk? Bilmiyorum. Bilemiyorum..."
Öncesinde yaşadıkları birçok deneyimden sonra bir araya gelmiş, acıları, hüzünleri, mutlulukları ve ifade edemedikleri birçok duygu ile birlikte yaşamaya çalışan bir çift... Öyle ki kendi içlerinde sorgulamaları olan, yer yer şüpheye düştüklerini hissettikleri bir birliktelik aslında. Akademisyen ve müzisyen bir çift bakıldığında inanılmaz bir birlikteliği beraberinde getirebilir. Kitapta aslında çok da onu görmüyoruz. Bazen tek taraflı duygu karmaşası içinde olan bir kadın, bunun farkında olup ilişkinin gidişatını sorgulayan bir erkek var aslında. Okuduğumuz zaman ikisi de ilişkilerinin temellerinin sağlamlılığını çok düşünüyor. Kendilerini ait hissetmedikleri bir ilişki de ne kadar mutlu olabilirler ki? Geçmişte yaşadıkları tecrübeler hala onlarda iz bırakmışken ve bu bırakılan izler evliliklerinde hala devam ederken çok da mutlu olabileceklerini düşünemeyiz sanırım. Alınan yaralar, sonrasındaki tedirginlikler illaki tetikleyici olmuş onlarda. Dışarıdan bakıldığı vakit bir evlilik var fakat kendi içlerinde yalnızlığı derinden hisseden bir çifti okuyoruz.
Gülayşe Koçak içinde her şeyi barındıran cesur kalemi ile gerçekten etkileyici bir roman yazmış. Kendimden izleri çokça gördüğüm bu kitabı gerçekten severek okudum diyebilirim. Bende yeri çok ayrı olacağı kesin çünkü insanın içinde sorguladığı ya da hayata dair düşündüğü şeyleri bir kitaptan okumak, yüzleşircesine görmek etki bırakıyor. Koçak'ın diğer eserlerini de mutlaka okumak istiyorum
·
57 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.