Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

88 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 saatte okudu
Kendini Tanıma Rehberi
Herkesin yaşamasının bir anlamı vardır ya "hani" , hepimiz "o"nu ararız yıllarca belki çoğumuz bulamayacaktır, bulanlar ise ne şanslıdır. Zaten Oruç Aruoba da "Yavaştır yaşamanın anlamı. Sana aldırmaz; öyle hemen de çıkıp gelmez sana, sen onu ne denli bekliyor olsan da." diye bahsediyordu "o"ndan. Aslında ben bu kitap yorumunda hani'nin içeriğinden çok hissettirdiklerinden bahsetmek istiyorum. Beni çıkardığı anlam yolculuğunda kendimle rastlaşabilmem için engelleri bir bir nasıl kaldırmaya çalıştığını anlatmak istiyorum. Öncelikle Oruç Aruoba ile aynı gün doğduğum onun gibi psikoloji, felsefe ve şiire ilgi duyduğum için de oldukça kendimi yakın hissediyordum zaten. Okuduğum ilk Oruç Aruoba kitabının bu kadar çarpıcı ve sarsıcı olması beni oldukça mutlu etti. Bana ihtiyacım olanı bulmayı değil onu "kendi"m olarak büyütme yolunda adım atmam gerektiğini öğretti. "Hani çiçekler vardır-- sanarsın, hep tomurcuk kalacaklar( öylesine uzun sürmüştür ki gelişmeleri, serpilmeleri, olgunlaşmaları); oysa, gün gelir, inanamadığın bir hızla, pırıl pırıl açıverirler ya-- işte, öyle: birdenbire geliverir yaşamanın anlamı. Yıllar sürer, çünkü, o küçücük tomurcuğun gelişmesi, sonra çiçeklenmesi; sonra olgunlaşması, meyveye duracak hale gelmesi. Yıllar ve yıllar..." diyerek anlatmaya çalıştığı gibi. Hepimiz orda burada bir yerlerde "kendi"miz olmayı bekliyoruz ya da dışarıya karşı takındığımız sahte maskeleri bırakacağımız bir omuz. Bu güzel kitap "o"nu bulmayı, karşılaştığımızda silkinip kendimize gelmemizi ve yaşamanın anlamını bulmaktan bahsederken kendi olma yolculuğumuza kılavuzluk etmeyi görev bilmiş. Bu kitabı okurken yalanlar ve maskelerden sıyrılıp anadan üryan halinizle aynanın karşısına geçip kendinizle hiç konuşmadığınız kadar açık konuşağınıza emin olabilirsiniz. En azından ben böyle bir monoloğun içinde buldum kendimi. O kadar sarsıcı cümleler vardı ki tüm hayatımı gözümün önünden geçirdim diyebilirim. Felsefe kitaplarının en sevdiğim yanı bu sorgulatmayı yaparak tabiri caize kafanıza vura vura gerçekleri idrak etmenizi sağlamasıdır aslında. "Hani" bu noktada hem felsefe hem şiir kitabı olarak bunu çok iyi yapıyor. "Ne çok sensizlik- sende Ne çok sensizsin sen- ne çok sensiz sen... Şimdi işte-olanak: sen ol sen." bu mısraların verdiği farkındalığı bir ömür unutmak mümkün müdür? Ben bende bensizsem "o"nu nasıl bulacağım? Geldiğinde emin olacak mıyım? Yoksa bu bir yolculuk sadece varacağım nokta yine kendim mi? Yıllarca ya kendimi hiç tanımayarak yalanlar yaşayıp, onlarla büyüyüp yapay zevkler edindiysem ? Gerçeklikle karşılaştığımda onun keskin kokusu genzimi yakar da bir türlü kabullenemezsem? Bu ve bunun gibi birçok sorgulatmayı yaşattı bana bu şaheser. Ayrıca "hani" bazen kelimelere dökülmez ya hisler, bana da işte öyle dili tutuk hissettirdi bu kitap. 3 bölümden oluşan bu eser(şimdi, hani, hayal ile gerçek ve şiir ile felsefe üzerine dağınık notlar), sizi yer yer karamsar yer yer umutlu fakat kesinlikle bilinçli bir yolculuğa çıkaracak. Fakat nereye gidiyoruz demeyin çünkü herkesin vardığı nokta kendi "ben"i olacak. "Kendiniz olmayı yeniden öğrenme" noktasında hepinize başarılar dilerim.
Hani
HaniOruç Aruoba · Metis Yayınları · 20184,380 okunma
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.