Alexandre Dumas doğum adı Dumas Davy de la Pailleterie, Fransızca telaffuz: 24 Temmuz 1802 – 5 Aralık 1870), Fransız yazardır. Adaş oğluyla karıştırılmaması için Alexandre Dumas père adıyla da bilinir. Macera türündeki tarihi romanlarıyla ünlüdür. Eserlerinin 100 dile çevrilmesi sayesinde en çok okunan Fransız yazarlardan biri olmayı başardı. Monte Kristo Kontu, Üç Silahşorlar, Yirmi Yıl Sonra ve Demir Maskeli Adam gibi romanlarından bazıları dizi şeklinde yayınlanmıştı. Yirminci yüzyılın başlarından beri romanları yaklaşık 200 kadar filme uyarlandı. Dumas'ın öldüğü için bitiremediği son romanı Le Chevalier de Sainte-Hermine bir uzman tarafından tamamlandı ve 2005'te okuyuculara sunulduğunda en çok satanlara girdi. Roman Türkiye'de 2010'da Son Şövalye adıyla basıldı. Birçok türde eserler veren Dumas yazarlık kariyerine tiyatro oyunlarıyla başlayarak ilk başarılarını elde etti. Ayrıca bir hayli dergi makalesi ve gezi kitabı yazdı; basılmış eserleri toplamda 100.000 sayfayı bulur. Dumas 1840'larda Paris'te Tarih Tiyatrosu'nu kurdu. 24 Şubat 1815 günü Notre-Dame de la Grade Bazilikası'nın çan kulesi Smyrna, Trieste ve Napoli'den gelen üç direkli Pharaon yelkelenlisinin limana yaklaştığını haber verdi. Morrel ve oğlu isimli şirkete ait olan bu gemi seyir esnasında fenalaşan kaptanın vefatı sebebiyle yola genç denizci Edmond Dantes ile devam etti ve başarıyla limana yanaştı.. Fransa'nın kral ve taraftarlarının Napoleon'un dönmesinden endişenlendiği Restorasyon Dönemi'ydi. Napolyon Zorba olarak anılmakta ve bir adada sürgüne mecbur edilmişti. Bu çalkantılı dönemde başarısı, gençliği, dürüstlüğü ve aşkıyla var olmaya çalışan Dantes emaneti olan gemiyi başarıyla getirmiş üstüne düşeni yapmış ve saygılı bir gençliğin gerektirdiği erdemlere sahip olduğu için Marsilya halkı tarafından saygıyla karşılanmıştır. Gelişinin akabinde önce babasına sonra da herkesten çok sevdiği sevgilisi Mercedes'e koşmuştur. Uzun zamandır süren bu aşk artık evlilikle nihayetlenmesi gereken bir bağlılıktadır ve aşıklar bunun gereği olarak evlilik kararı alırlar. Dantes'in hayatında her şey istediği gibi ilerlemektedir vefat eden kaptandan sonra geminin kaptanlığı ona güvenen patronu Mösye Morrell tarafından verilmiş nişanlısı ile evlilik hayalleri de istediği şekilde gelişmiştir, fakat hiç beklemediği bir anda ve en mutlu olduğu günde dostları sandığı kişilerin ihanetine uğrayan Dantes bir iftira ile karşı karşıya kalmış ve kendini siyasi mahkumların tutsak edildiği If Şatosu hapishanesinde bulmuştur. Demiştik ya Fransa'nın çalkantılı bir dönemiydi ve bu dönemde Napolyon taraftarı olmak sorgusuz sualsiz tutsak edilmek için yeterliydi nitekim Dantes'i işinden sevgilisi Mercedes'ten ayırmak isteyenler de ona bu iftirayı atmış ve komplo ne yazık ki bir yalanlar zinciri ile Dantes'in boynuna dolanmıştır. Gençliğinin baharında zindana düşen Dantes orada kader arkadaşı rahip Faria ile tesadüf eseri tanışmıştır bu tanışıklık Dantes'in zindandan kaçıp bambaşka bir adam olarak yeniden doğacağı günün habercisidir.. Zindandan kurtulan Dantes Rahip Faria'nın ona armağan ettiği hazine ile Paris sosyetesine Monte Cristo Kontu olarak döner o artık bir intikam meleğidir ona çektirilen tüm azapların hesabını soracaktır.. Birinci cildini okuduğum bu muazzam kitap Dumas'ın müthiş hayal gücü, toplumun siyasal ve psikolojik durumlarının tahlili, tarihin akışını değiştiren kişilerin ve hayal ürünü kurguların bir potada eritildiği güçlü bir eser ortaya çıkartmıştır. İkinci cildi okuduktan sonra da daha detaylı analizini yazmaya çalışacağım bu eser mutlaka okunmaya irdelenmeye değer..

Monte Cristo Kontu (1. Cilt)Alexandre Dumas · Kapra Yayıncılık · 202325,7bin okunma

·

363 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Caner S.