Gönderi

384 syf.
·
Not rated
Gökkuşağı Vadisi!
Bu kitap aslında Lucy Maud Montgomery'nin 5. kitabı (serinin 4. ve 6. kitabı daha sonra yazıldı). Bu kitapta Anne ve Gilbert'ın çocuklarından pek bahsedilmemiş (Walter dışında). Çünkü zaten Blythe ailesine mutlu bir son yazılmış. Neden devam etsin ki? Dediğim gibi bu romanda Blythe ailesinden çok fazla bahsedilmiyor asıl odak noktası mahalleye yeni gelen Meredith ailesi. Blythe ailesiyle ilgili bir şey bekliyorsanız hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz benden söylemesi! Çocukların tek vasıfları Meredith çocuklarıyla arkadaş olmaları. Olay örgüsüne gelirsek, rahip John Meredith 4 çocuğu (Jerry, Faith, Una ve Carl) olan dul bir adam. Yüksek eğitimli harika bir vaiz olmasına rağmen teolojiye verdiği önemi kesinlikle çocuk yetiştirmeye vermemiş :). Bunu anlamak için anne veya baba olmaya gerek yok :). Adam kendi dünyasında yaşıyor :). Babalarının kayıtsızlığı yüzünden çocuklar bir sürü utanç verici durumla karşılaşıyorlar. Meredith çocukları bence birçok yönden Blythe çocuklarından karakter açısından daha gelişmişler. Aslında Blythe çocuklarından fazla bahsedilmediği için pek de şaşırtıcı değil. Faith ve Una ana karakterler ama birbirlerine tamamen zıtlar. Faith canlı, kendine güvenen, cesur bir çocukken Una daha utangaç. Kitaptaki bir diğer önemli karakter Mary Vance ama ben Mary'yi pek sevemedim açıkçası... İlginç biri ama kesinlikle sevimli değil :). Yine de okuması ilginç bir karakter. Mary'den kısaca bahsetmek gerekirse, iki alkolik ebeveynin kendisine şiddet uygulayan koruyucu ailesinden kaçan yetim kızı. Yani bize madalyonun karanlık yüzünü gösteren karakterimiz. Yanlış anlaşılma olmasın Mary'yi sevememe nedenim kötü geçmişi değil, kullandığı dil. Yine de sempati duyabiliyorum. Meredith çocukları da ahım şahım şartlarda yaşamıyorlar. Az önce de belirttiğim gibi Bay Meredith harika bir vaiz olsa da kesinlikle berbat bir baba. Evet, çocuklarına şiddet uygulamıyor ama onlarla ilgilenmiyor da. Çocuklara en kötü bakıcıyı tutuyor. Açlıktan ölmüyorlar ama yedikleri yemekler berbat ve çocukların karnı tam olarak doymuyor. Kıyafetleri eski püskü. Kimse çocukların eve ne zaman geldiğiyle (ya da gelip gelmediğiyle) ilgilenmiyor. İlgilenmemesi bir yana çocuklarıyla konuşmuyor bile adam... Sadece gerektiğini düşündüğü zamanlarda bilgece dersler veriyor o kadar. Yılın babası :). Yazarın bu karakterin berbat bir baba olduğunun farkında olduğunu sanmıyorum. Yani adamın çocukları kesinlikle babalarının berbat bir baba olduğunun farkında değiller çünkü... Çektikleri sıkıntıların farkındalar ama babalarını hiçbir şekilde suçlamıyorlar aksine savunuyorlar. Bay Meredith'in yeniden evlenmesi gerekiyor ki yeni karısı çocukları düzgün bir şekilde büyütebilsin. Bu kitabın 1919 yılında yazıldığının ve o zamanlar durumların farklı olduğunun farkındayım. O zamanlarda ilgili bir baba tamamen yabancı bir kavramdı. Babalar genellikle ortalıkta yoklardır ve çocuklarından daha önemli işlerle (artık neyse) meşgullerdir. Bay Meredith de bunun bir örneği. Yine de bence tek sebep bu değil. Hiç mi iyi baba örneği yoktu? Yazar, kendi ebeveynlerinden etkilenmiş olabilir. Araştırdığım kadarıyla yazarın kendi babası çoğunlukla hayatının bir parçası değildi ve yazar büyükanne ve büyükbabası tarafından yetiştirilmişti. Yazarın kendisi de her ne kadar babası bedenen yanında olmasa da, aralarında kilometreler olsa da aralarında bir sevgi bağı olduğunu savunmuştur ve onu yalnız bıraktığı için babasına kızgın değildir. Yazarın babasının aksine Bay Meredith fiziksel olarak çocuklarının hayatında olsa da sürekli aklı başka yerlerde geziyor. Bir sonraki paragraf spoiler içeriyor! Yine de serinin diğer kitaplarında olduğu gibi işler tatlıya bağlanıyor ve bu kitabımız da mutlu sonla bitiyor. Bay Meredith aniden sorumluluklarının farkına varmıyor ama eninde sonunda varıyor neyse ki.
Yeşilin Kızı Anne 7
Yeşilin Kızı Anne 7L. M. Montgomery · Ephesus Yayınları · 2021944 okunma
·
20 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.