Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

1.yıl / sensiz geçen 365 gün
Seni çok özlediğimi söyleyerek başlamak istiyorum sevgili. Her gün biraz daha özlüyorum seni; bugün dünden daha çok özlüyorum, yarın bugünden daha çok özleyeceğim. Bugüne kadar 365 farklı şekilde özlemişim seni. Keşke kendini özletmesen bana. Bu geçen sürede yaşadıklarımı anlatmayacağım sana. Zaten her 100 günde bir bunu yapıyorum. 35 gün sonra 400. günü yazacağım. Orada bu yaz neler yaşadığımı, neden ısrarla sana ihtiyaç duyduğumu okursan belki anlarsın. Burada hislerimden bahsedeceğim ya da bahsetmeyeceğim bir şeyler yazacağım bugüne özel ama neler yazacağımı bilmiyorum. Sanki gözlerine bakarak yazıyormuşum gibi utanıyorum şu anda, sebebini bilmiyorum. Yazıyı bitirdikten sonra dışarı çıkacağım. Sen bana, tam bir yıl önce, veda etmeye çalışırken de dışarıdaydım. Merak ediyorsan vedan kabul edilmedi, hiçbir zaman da kabul edilmeyecek! Konu aslında 2 gün önce açılmıştı. Sana zaman vermemiz gerekiyordu ama benim senden ayrı kalmam mümkün değil. Hem 6 Eylül'de hem de 7 Eylül'de mesaj attım sana çünkü dayanamazdım, senden ayrı kalamam ben. En sonunda belki de sen kendince veda ettin ama ben kabul etmedim hiçbir zaman. Seni aramıştım, biraz da meşguldün, ama açtın. Açmayabilirdin de. Ailen yanındaydı. En çok neyi isterdim biliyor musun sevgili, en çok neyin hayalini kuruyorum biliyor musun sevgili: ailenin yanında da rahatça benimle konuşabilmeni. İşte ömrüm boyunca bunun hayalini kuracağım. Bu hayal çok arkadan dolanmak oldu aslında, direkt olarak şunu söyleyeyim: en çok senin hayalini kuruyorum çünkü seni çok seviyorum. Çok sabırsızdım o gün, bütün gün seni bekledim, yanlış hatırlamıyorsam bir yandan da çalışıyordun ve sevgili ben saatlerini çok iyi biliyorum. Akşam dışarı çıkmıştım. Bisikletimi alıp evden uzaklaştım. Bir yandan da telefonum elimdeydi sürekli. Buraya bakıyordum durmadan. Sen meşguldün sevgili mesajların kesik kesik geliyordu. Aslında kurduğun cümleler çok güzeldi ve ayrılmak ister gibi değildi, umarım benim için bir teselli değildir onlar çünkü bu daha çok canımı yakardı ki bence öyle değildi. En son artık dayanacak gibi değildim sevgili dayanamıyordum. Oturdum bir yere ve seni aradım. İlk aradığımda saat 21.08'miş. Onu açamamışsın ya da açmamışsın. Aradan 42 dakika geçmiş ve 21.50'de bir daha aramışım. Bu da demek oluyor ki oturdum dediğim yerde en az 42 dakika boyunca kalmışım ki bu sürenin en az bir buçuk saat olduğunu düşünüyorum. Konuşmamız 7 saniye sürmüş ki bu konuşmada ben ağzımı bile açmadım sen açamayacağını belirtip kapatmıştın. Kendince vedanı yaptın, yine tekrarlıyorum kabul olmadı vedan. İnanmazsın sevgili ama son mesajdan sonra burayı telefonumdan silmiştim. Ama ne zamana kadar biliyor musun sevgili? Eve gitmeden geri yükleyene kadar silmiştim. İlk kez o zaman silmiştim burayı. Ve son mesajdan sonra direkt eve gidiyordum. Binaya girdim bisikleti koyabilmek için bodrumun anahtarını cebimde ararken bir an duraksayarak telefonu elime alıp geri yüklemeye başladım. Telefonu cebime koydum, bodruma bisikleti yerleştirdim, kilitledim eve doğru yukarı çıktım. Evin kapısını açmadan önce buraya giriş yaptım, sen bir şeyler yaz mısın acaba diyerek kontrol ettim ve sonunda evin kapısını açıp içeri girdim. Ne kadar stresli olduğumu bilemezsin sevgilim. O gece nasıl uyuduğumu bilemezsin. Ama tarif edeyim. Hani ikimizin de uyuyamadığı bir gece vardı ya sevgili, hani yaşadığın şehirden buraya taşındığım ilk zamanlar, hani o gecenin gündüzünde senin "olsun, ilk tartışmamızı yaptık" dediğin gece ikimizde uyuyamamıştık işte o gece yaşadığın stresi, üzüntüyü düşün sevgili; düşün sevgili düşün belki anlayabilirsin, sonra neyi düşün biliyor musun sevgili en sevdiğin insanı düşün, düşündün mü sevgili, düşündüysen eğer onu kaybettiğini düşün ve şimdi de o stresli, hüzünlü gece hissettiklerinin üstüne bu son düşündüğünü ekle. İşte o geceden bugüne kadar bunları hissediyorum ve bu hissettiklerim her gün daha da ağırlaşıyor, dayanmak daha da zor geliyor bana, her seferinde yeni bir hayal kırıklığı ekleniyor üstüne ben 365 gündür bunlarla yaşıyorum. Yazımı tamamladıktan sonra dışarı çıkacağım, ve şu an şunu: düşünüyorum oraya gitmeli miyim? Bir sigara kadar orada kalmaya dayanabilirim fakat daha fazlasına dayanamam. Büyük ihtimalle orada durmasam bile yanından geçeceğim. Buralarda çok yokuş var sevgili ve evimiz yokuşun üst kısmında. Bisiklete binersem eğer ilk başta yokuş ineceğim fakat dönüşte yokuş çıkmak zorundayım ki yokuş bisikleti sürerek çıkılacak gibi değil. Sen bana bu hayatta 2 kez yokuş çıkarttın sevgili, ki ben yokuş çıkmayı sevmem eğer yanımda sen yoksan ya da sana gelmiyorsam... Sen bana bu hayatta iki kez yokuş çıkarttın sevgili, birisinde dünyanın en mutlu, en heyecanlı insanı olarak çıktım; diğerinde ise dünyanın en mutsuz, en hüzünlü insanıydım. Her dört duyguda insani duygu fakat ben son hissettiklerimle kaldım. Keşke beni ilk başta üzseydin de sonu mutlu olsaydı sevgili... 365 gün, 365'ten fazla dua ama içeriği hep aynı olan dualar, 365'ten fazla hayal hepsinin içinde sen varsın ve daha niceleri... Bu süreçte seni hiç bensiz bırakmadım hep yazdım, hep yazdım. Yazmaya da devam edeceğim buna benden daha fazla emin olmalısın. Bu süreçte, saydım sevgili, 117 ileti paylaşmışım ve bu iletilerin altına yazdıklarımla birlikte 374 paylaşım yapmışım. Eğer okuduysan sevgili paylaştıklarımı, seni hiçbir zaman bensiz bırakmadım, keşke sen de aynısını yapsan; seni şarkısız, sözsüz, şiirsiz ya da kendi ifadelerimsiz bırakmadım hiç. Ne kadarını okudun ne kadarı ilgini çekti bilmiyorum. Ben hepsini içimden geldiği için, seni sevdiğim için yazdım. Sen 365 gündür yoksun sevgilim fakat ben bu 365 gün içinde hiç kimseye sana konuştuğumun çeyreği kadar bile konuşmadım. Hep sana geldim. Benim gidecek tek yerim var orası da senin yanın. Eğer bir gün ben ortadan kaybolursam gittiğim adresi en iyi sen biliyorsun sevgili, senin yanına gelmişimdir. Başka gidecek yerim yok. Başka hiçbir yeri bu kadar benimsemiyorum, senin yanın dışında başka hiçbir yer benim evim değil, ben eve dönmeyi çok istiyorum, ben evimi özlüyorum... Son olarak, bıraktığından daha çok seviyorum sevgili seni. Hep seveceğim bunu biliyorum, benim yanımda bir gün birisini görürsen bil ki o kişi sensindir, artık dönmüşsündür. Senin dışında hiç kimsenin yeri yok benim yanımda. Evim, gül bahçem, her şeyim, güzel sevgilim, kelebeğim ve daha nicelerim... Ben sana çok aşığım. Hissettiğim her şeyin en güzelini ve ilkini senin yanında hissettim. Seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim bunu bil. Seni çok özlüyorum. Keşke kendini özletmesen ama özlüyorum. Hep senin hayalini kurdum ve kurmaya da devam edeceğim. Bendeki güzelliklerin hepsini sana sakladım ve de hep saklayacağım. İster benim üstüme güneş aç, sana çiçekler açayım, sana gülücükler yollayayım; istersen de yapraklarımı kurut, üzerime yağmurlar yağdır, beni çürüt. Ben senden vazgeçmeyeceğim. Seni seviyorum...🌹🦋❤
Kebelekin Markoviči

Kebelekin Markoviči

@milinkovicv
·
07 Eylül 2022 17:32
Sevgili
"Kapıdayım sevgili Kalbimi sana sakladım Kimsesiz,sahipsiz Kabul buyur aşk ile..." 06.22 -Kelebeğim🦋❤
413 görüntüleme
Kebelekin Markoviči okurunun profil resmi
"Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var. Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun? ... Zamanı hatırlatan her şeyden nefret ediyorum. Önce beklemekten. Ömür boyunca ya bekliyor ya bekletiyor insan. İkisi de kötü, ikisi de hazin tarafı yaşantımızın. Bir çocuğun önce doğmasını bekliyorlar, Sonra yürümesini, konuşmasını, büyümesini... Zaman ilerliyor, bu defa para kazanmasını, Kanunlara saygı göstermesini, İnsanları sevmesini, aldanmasını, aldatmasını bekliyorlar. Ve sonra ölümü bekleniyor insanoğlunun. Ya o? Ya o? İnsanlardan dostluk bekliyor, sevgilisinden sadakat, Çocuklarından saygı ve bir parça huzur bekliyor, Saadet bekliyor yaşamaktan. Zaman ilerliyor, bir gün o da ölümü bekliyor artık. Aradıklarının çoğunu bulamamış, Beklediklerinin çoğu gelmemiş bir insan olarak Göçüp gidiyor bu dünyadan. İşte yaşamak maceramız bu. Yaşarken beklemek, beklerken yaşamak Ve yaşayıp beklerken ölmek! Özleme bir diyeceğim yok. O kömür kırıntıları arasında parlayan bir cam parçası. O nefes alışı sevgimizin, kavuşmalarımızın anlamı. O tek güzel yönü bekleyişlerimizin. İnsanlığımız özleyişlerimizle alımlı, Yaşantımız özlemlerle güzel. Özlemin buruk bir tadı var, hele SENİ özlemenin. Bir kokusu var bütün çiçeklere değişmem. Bir ışığı var, bir rengi var SENİ özlemenin, anlatılmaz. Verdiğin bütün acılara dayanıyorsam; SENİ özlediğim içindir. Beklemenin korkunç zehri öldürmüyorsa beni; SENİ özlediğim içindir. Yaşıyorsam; içimde umut varsa, Yine SENİ özlediğim içindir. SENİ bunca özlemesem; bunca sevemezdim ki!" 🌹🦋❤
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.