İçimde Kızıl Bir Gül Gibi/ Ayşe KULİN
Kitabın üzerinde kitabın türü ile ilgili Deneme yazıyor. Cemil Meriç, Nurettin Topçu, Montaigne ve başka bir çok kişinin deneme kitaplarını okumuş biri olarak bu kitabın başarılı bir deneme olduğunu soyleyemecegim, tür icin hatırat denilebilirdi. İnsan zihni bir yere takılınca başka yerden alacağı hazzı kaçırıyor olabilir. Basit bir şey ama buraya takıldım.
Yazar, ailesini, kendi çocukluk dönemini, kuzeni vasıtasıyla Nazım Hikmet'in şiirleri ile tanışmasını, kültürlü ama gelenekçi ailesine Nazım'ı kabul ettirme sürecini, zaman zaman Nazım'ı gerek kendi özel hayatında, gerek çocuklarında, gerekse de memlekete olan hasretinde bularak kendiyle nasıl özdeşleştirdigini, Nazım'ı kendinde bulduğu şiirleri ile anlatıyor.
En fazla bir yıl sürer yirminci asırda ölümün acısı/Syf.1
"İnsanlar çok mu yalan söyler baba?"
"İnsanlar abartırlar yavrum. Özellikle de bilgilerinin az olduğu konuları abartılar."/Syf.19
Sen yanmazsan
ben yanmazsam
biz yanmazsak
nasıl çıkar
karanlıklar aydınlığa../Syf.26
"Düşmanıyım asaletin, kelimelerde bile,"/Syf.49
Çocuk milletinin aynı öyküyü, yepyeni bir şey okur gibi, usanmadan tekrar tekrar okuyabilmesi ne kadar hoştur!/Syf.49
İÇİMDE MİS KOKULU KIZIL BiR GÜL GİBİ DURUYOR ZAMAN/Syf.57
şehirlerimizin hasretini
iki şey var ancak ölümle unutulur
anamızın yüzüyle şehrimizin yüzü/Syf.69
Memleket mi yıldızlar mı gençliğim mi daha uzak?/Syf.83
Çocukluk dönemi herkes için de rüzgâr hızıyla mı geçer acaba?/Syf.92
"Hastalığın sınıfı olmaz," demişti dayım, "verem mikrobu zengin fakir ayırıyor mu?"/Syf.102
Tavsiye eder miyim?
Akıcı ve güzel bir kitaptı #tavsiyeederim