Gönderi

232 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Tatar Çölü ve Biz
Kitabı layıkıyla tarif edebileceğime ihtimal dahi vermeyerek başlamak isterim. Kalenin soğuk koridorlarında sizi duvardan duvara çarpan, çölün ufuk çizgisine hapseden, karaltılar ve ışıklar arasında delirten ,ama tüm bunları usulca, hissettirmeden, ardınızda geçip giden yılları fark ettirmeden anlatan, dehşet verici bir eser. Okurken, okuduktan sonra, kitabın içimde, bir çark gibi dönüp duran ve o hızı ile yetişip tutunamadığım bir sürü his ve düşünceleri ile beni öylece ortada bırakıverdiğini, kafamdaki hisler karmaşası ve binlerce şimşek çaktırması ile etkisinden çıkamadığımı belirtmek isterim. ... Yalnızlık. Şu koskoca dünyada hiçbir yere, hiçbir kalbe, hiçbir şeye ait olmayışımızın acı tadı. Ve bu kekre tat ile yaşamaya devam etmek. Yaşarken hayatımızın o önemli olayını umutla, sebat ederek beklemek. Ama umut edilenin beklediğimizden apayrı çıkması.. ... Drogo, bir ömür boyu Tatar Çölünden gelecek bir Kuzeyliyi, herhangi bir savaş kıpırtısını bekleyip duruyor, evet, onun umudu bu, hayatını feda ettiği beklentisi bu. Ama ilginçtir ki kitabın sonunda, kendini en ait hissettiği Bastiani Kalesinde, yıllarını geçirdiği Kalede, gerçek bir savaş kıpırtısının yaşandığı o vakitte, Drogo'ya o savaş nasip olmuyor. Ve hayat son kez Drogo'ya acı oyununu oynuyor: Umut ettiğini, ömrünü heba ettiği bekleyişi ona vermiyor. Kendisini en çok âit hissettiği yere bile ait olmadığını, Drogo'yu gerçek yalnızlığa gömerek gösteriyor. Bastiani Kalesi bizim hayatımız. Oradaki karaltılara kapılıp, Kuzeylilerin gelişini beklemek bizim hayatta tutunduğumuz ve bekleyip, çalışarak, vakit harcayarak emek harcadığımız umutlarımız, gayelerimiz, beklentilerimiz ve hayallerimiz. Ve her şeyin sonunda uğruna didindiklerimizden vurulduğumuz bir son, Ölüm. 200. sayfa... Hayatlarımızın tekdüzeliğini ve asırlardır devam eden değişmez akışı fark edip dehşete uğramak.. Niye böyleyiz? Unutuyoruz. Niye hayatın boş hayallerinde ve umutlarında bir ömür çürütüyoruz ısrarla? Ve neden bir yere ait olmadığımızı, bir karış toprağın bile bize çok geleceğini bildiğimiz hâlde defalarca kez buraya ait olduğumuzu hissetmekte ısrarcı olarak kendimizi yaralıyoruz... Hepimiz birer Drogo olduğumuzu biliyoruz, içten içe şu milyarlarca yüreğin attığı dünyada kendimizi ne kadar yalnız hissettiğimizi biliyoruz, o güzel günleri, bizi değiştirecek günleri beklediğimizi biliyoruz.. E biliyoruz da ne oluyor? Hangimiz değiştirebiliyor, bunlar apaçık hakikatler değil mi, gerçekten de dünyada yapayalnız değil miyiz? Bir ömür boyu umut ettiklerimiz için yaşayarak ömrümüzü heba etmiyor muyuz? ÖZETLE, Dünyada gerçekten yapayalnız olduğumuzu, bir derdimizi, bir acımızı aslında çoğu zaman kimsenin tam anlamıyla anlamadığını ve o acılarda bile yalnız olduğumuzu, yaşadığımız hayatı saçma umutlar ve fâni bekleyişler ile tüketip heba ettiğimizi, asıl hakikatler bize ne kadar yakın olsa dahi onları bir türlü göremediğimizi, dünyada, vakti gelince annemizin bile aklında kalmadığımızı, kendimizi en çok âit hissettiğimiz yerlere, en çok âit hissettiğimiz kalplere ve her bir şeye asla ama asla ait olmadığımızı ve de hayata gözlerimizi yine yapayalnız kapatacağımızı usulca ama ardında dehşet veren hislerle anlatan muhteşem bir roman. Okumalı her okuyucu..
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813.4k okunma
·
53 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.