Rick Riordan gibi yazarların övgülerinden bahsediyorum! Tabi bu kadar ünlü yazarların övgülerini görünce dedim ki "Mükemmel bir kitap beni bekliyor."
Şey... mükemmel miydi emin değilim ama güzeldi. Yine fantastik bir kitap olarak geçip, birkaç tane fantastik unsur dışında kitapta bir şey yoktu. Daha çok kraliyet, savaş, yolculuk temalıydı aslında. Bunların anlatımı da bence gayet güzeldi..
Baş karakterimiz Yarvi ülkesinin yeni tahta geçen meşru kralı. Ama Yarvi çolak, yani bir elinin sadece bir tane parmağı var. Bu eli yüzünden kılıç, kalkan, balta doğru düzgün hiçbir şeyi kullanamıyor. Bu yüzden prens olmasına rağmen çocukluğundan beri kendi ailesi dahil herkes tarafından hor görülmüş. Kimse onun tahta geçmesini istemiyor ve nihayetinde de tahta geçemiyor. İhanete uğruyor ve öldü zannediliyor. Oysa o intikam almak kafasında planlar kurmaya başlamış bile...
İlk olarak herkesin keskin bir çizgiyle şu iyidir bu kötüdür diye ayrılmaması hoşuma gitti. Herkes kendi doğrusunu yapıyor ve herkesin hem haklı hem de haksız olduğu noktalar var. Yani kitap boyunca kötüdür diyerek okuduğunuz karaktere bile sonlara doğru aslında haklılık payı varmış diyebiliyorsunuz. Ve bu bence fantastik kitaplarda olması gereken bir şey. Yazması zor ama yazıldığı zaman kitabın kalitesini artıran unsurlardan bence.
Kitapta çok sevdiğim diğer bir şey ise Yarvi ve arkadaşları oldu. Onların arasındaki o ilişki o diyaloglar o kadar komik, o kadar eğlenceliydi ki. Bir de altı kişiler ya, bana Karga Altılısını hatırlattılar. Ah kargalarım, her şeyi size benzetiyorum :,)
Kitabın içindeki Yarvi'ye rehber olan o sözler çok güzeldi. Üşenmesem hepsini paylaşırdım burada.
Bildiğim kadarıyla serinin 3. kitabı Türkçeye çevrilmedi. İkinci kitabı da okur muyum, emin değilim. Ama en azından bu kitabın okunmaya değer olduğunu düşünüyorum. Bazen karakterler adına utanıp kitabı kemirdiğiniz zamanlar olur belki ama bunları göz ardı ederseniz sorun olmaz :)