Gönderi

Askeri darbenin en kötü  günlerinde Diyarbakırlalar hapishaneden gelen işkence  çığlıkları sindirilmişken, Ankara'dan şehre müfettiş  kılıklı bir adam gelmiş. Esrarengiz ziyaretçi  kendisini havaalanından oteline götüren taksinin Kürt söförüne Diyarbakır'da hayatın  nasıl  olduğunu sormuş. Şoför de bütün Kürtlerin yeni askeri yönetimden çok memnun olduğunu, Türk bayrağından başkasına inanmadıklarını,  ayrılıkçı teröristlerin hapse atılmasından sonra şehir halkının çok mutlu olduğunu söylemiş.'Ben avukatım' demiş Ankara'da n gelen ziyaretçi .'Hapiste işkence görenleri, Kürtçe konuştu diye köpeklere yedirenleri savunmaya geldim.'Bunun üzerine şoför ilk sözlerinin tam tersi bir havaya girmiş. Hapishanede Kürtlere yapılan işkenceleri, canlı canlı lağımlarla atılanları, dövüle dövüle öldürülenleri sayıp dökmüş. Ankara'dan gelen avukat dayanamayıp şoförün sözünü kesmiş .' Ama az önce tam tersini söylüyordun, ' demiş. Diyarbakırlı şoför de ' Avukat Bey, haklısınız, 'demiş .'ilk söylediğim resmi görüşümdü. Ikinci söylediğim de şahsi görüşümdü. ' "
Sayfa 334Kitabı okudu
··
42 görüntüleme
Eray Kurt