Gönderi

M'nin etrafını saran gizemi aydınlatana dek günlükler üzerine yaptığım çalışmanın ilerleme kaydetmesi olanaksız. M on beş yıl boyunca akşam yemeklerine kesintisiz geldikten ve büyük büyükbabama kuramları için bir yığın malzeme sağladıktan sonra, günlüğün sayfalarından ansızın kayboluyor. 6 Aralık Salı günü, büyük büyükbabam M'yi ertesi cumartesi için akşam yemeğine davet etmiş ve her ne kadar M geldiyse de, büyük büyükbabam o gün için günlüğüne sadece şunu yazmış: "M akşam yemeğine geldi." Başka günlerde bu yemeklerdeki sohbet uzun uzadıya kaydedilmiş. M 5 Aralık Pazartesi günü akşam yemeğindeydi ve sohbet geometri hakkındaydı, ayrıca o haftanın geri kalan günleri için tüm günlük kayıtları tamamıyla aynı konuyla ilgiliydi. Kesinlikle bir çatışma iması yok. Zaten. büyük büyükbabam M'ye ihtiyaç duyuyordu. M ona malzeme sağlıyordu, M olup biten şeyleri biliyordu, Londra'yı tanıyordu ve birden fazla kez de Kara Avrupası'nda bulunmuştu. Sosyalizm ve Darwin'e ilişkin her şeyi biliyordu, serbest aşk hareketine katılmış olan bir tanışı vardı, James Hinton'ın bir arkadaşı. Nottingham'ı ziyaret etmek üzere Melton Mowbray'den ömrü boyunca sadece bir kez ayrılmış olan büyük büyükbabamın hiçbir zaman olmadığı şekilde bir dünya adamıydı M. Genç bir adamken bile ocağın yanında kuramlar oluşturmayı yeğliyordu büyük büyükbabam; bütün ihtiyaç duyduğu şey M'nin sağladığı malzemelerdi. Sözgelimi, 1884 Haziran'ında bir akşam, kısa bir süre önce Londra'dan dönmüş olan M, büyük büyükbabama kentin sokaklarının at dışkısıyla nasıl pislenip tıkandığını anlattı. İşte aynı hafta büyük büyükbabam Malthus'ün "Nüfus İlkesi Üzerine" adlı denemesini okuyordu. O gece günlüğüne, yazıp yayınlatmak istediği bir kitapçığı heyecanla kaydetti. Kitapçığın adı "De Stercore Equorum" olacaktı. Kitapçık asla yayımlanmadı ve kuşkusuz hiç yazılmadı, ama o akşamı izleyen iki hafta için günlükte ayrıntılı notlar var. "De Stercore Equorum''da ("At Pisliği Üzerine") at nüfusunda geometrik bir büyümeyi varsayıyor ve ayrıntılı sokak planlarından yola çıkarak metropolisin 1935'e dek içinden geçilmez oluşunu öngörüyor. Geçilmez nitelemesiyle her büyük sokakta bir ayağın (sıkıştırılmış) ortalama yoğunluğunu kastediyordu. At dışkısının sıkıştırılabilirliğini belirlemek için kendi ahırlarının dışında yaptığı bazı deneyleri betimledi ve bunları matematiksel olarak dile getirmeyi başardı. Elbette bunların hepsi saf teoriydi. Aldığı sonuçlar gelecek elli yılda hiçbir dışkının bir kenara kürelenmemesi varsayımına dayanıyordu. Büyük büyükbabamı projeden vazgeçiren büyük olasılıkla M'ydi.
Sayfa 12 - Uzay geometriKitabı okudu
32 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.