Gönderi

Veda vakti. . . Nereden başlanır hiç bilemiyorum; o kadar çok şey var ki söylemek istediğim lakin kelimeler düğümleniyor... Sevinç, hüzün, keder, mutluluk, burukluk, heyecan, yeni başlangıçlar; insan aynı anda yaşayabiliyormuş meğer bunca duyguyu. Vedaları sevmiyorum; bir yandan mutluyum lakin diğer yandan yüreğim buruk ilk görev yerimden ayrılmış olmanın, veda etmenin burukluğu bu.. Hayatımdaki ilk olan her şeye veda ederken zorlanan bir insandım ama zamanı gelince gitmek gerekiyormuş; öğrendim.. Şimdi gidiyorum işte tüm tecrübelerimle, öğrendiklerimle ve öğrettiklerimle, bavuluma koyduğum her şey ile gidiyorum... Hayatta yaptığım her şeyi heyecanla, gönülden, isteyerek, çocuksu sevincimi, iyi niyetimi kaybetmeden yaptım, yaptığım her işi keyif alarak, içimdeki o sâfîyâne duyguyu asla kaybetmeden iyi niyetle yaptım, öğrencilerime hep aynı hassasiyeti gösterdim, her daim empati kurarak yaklaştım, yüreklerine dokunmaya çalıştım, özverili oldum onlar ilk göz ağrımdı, gözümden sakındım; gece yarısı 3'e kadar hastanede başlarında da bekledim, nane limon da kaynattım, ateşlerine de baktım, anne şefkati ile yurtta sabah erkenden tek tek uyandırıp "günaydın kızlarım çığlıkları" ile okula da yolladım, Ramazan'da aynı sofrada iftar mutluluklarınıda paylaştık, mescitte aynı saftada durduk, mezuniyetlerinde mutluluklarına da, gözümün önünde büyüyüp üniversiteye gittiklerine de şahit oldum... 4 yılda daha anlatmakla bitiremeyeceğim neleeer neleeer... Onları incitmemeye çalıştım, öğretmenden ziyade rol model aldıkları bir ablaları, bir kılavuz, rehber öğretmen olmaya çalıştım, onlara ışık olmak için, aydınlatmak için elimden gelen gayreti gösterdim. Ben razıyım onlardan onlarda razıdır inşallah. O kadar çok ânım var ki geride bıraktığım... Bu yıl tanıştığım ama tez zamanda çok kıymet verdiğim Maraştan, Malatyadan, Adıyamandan depremzede olan öğrencilerimle gerek orada gerek görev yerimde kısa sürede çok güzel bir bağ kurduk şu an en çok onlara, meslektaşlarıma, okuluma, veda etmek zor geliyor, zormuş lakin vakit doldu, vakit "gitme vakti" vakit "veda vakti". Şimdi geride çok güzel dostluklar, samimi bir ortam, gözümün içine bakan öğrencilerim, idarem, saygı gördüğüm samimiyetlerine can-ı gönülden inandığım meslektaşlarımı, dostlarımı geride bırakacağım. Hüznümde bundandır. Eğer bir gün yolum yine düşerse güzel anılar, dostluklar biriktirdiğim şehirsin Ordu diyeceğim, hep bi tebessümle anacağım. . . Evet, belki taşra beni zorladı, evet çok zorlandım yeri geldi hastane koridorunda bir akşam vakti göz yaşlarıma hakim olamadım kaza geçirdiğimde, hasta olduğumda, zor durumda kaldığımda üzüldüm, bazen yalnızlığı da hissettim iliklerime kadar gurbette ama hep güçlü oldum, olmak zorundaydım, düştüğümde kalktım yeniden başladım taşrada kendi ayakları üzerinde durmak isteyen kendi hayatını kazanmak isteyen kız öğrencilerime rol model olmalıydım, asla pes etmedim onlar için. Çünkü onların örnek aldıkları Esra hocalarıydım. Hayatlarına dokundum elimden geldiğince ve onlara yol haritası çizdim istekleri doğrultusunda ve muvaffak olmaya çalıştım görevimde... Ve çok dua ettim hayatın bana güzel şeyler getirmesi için, hayata karşı güzel dualarımın karşılığını almak için, hamdolsun Rabbime... Evrene gönderdiğim içten dualar bana güzellikler getirdi çok şükür... Beni çok duygulandıran bir an daha yaşadım veda ederken dostlarıma; (sanırım asla unutmayacağım bu sözü) "Hayata bakış açınla genç nesiller için gittiğin yerlerede güzellikler götüreceksin, umut olacaksın sen." dedi veda ederken çok değerli bir meslektaşım. Evet, ben şimdi "güzellikler götürmeye gidiyorum yeni atandığım şehre, okula"... Yeni çiçekler açtırmaya, yeni hayatlara dokunmaya, ışık olmaya... Rabbim bu zamanda doğrularından vazgeçmeyen, dürüst, dertlerimizi anlatırken bile motive etmeyi seven güzel kalpli insanlardan olmayı, bunu da yaymayı nasip etsin. Şimdi yeni başlangıçlar için heyecanlıyım yeni okuluma götüreceğim bu heyecanı, sanki ilk defa göreve başlamış gibi, sanki yeni atanmış o idealist öğretmen hanım gibi, sanki yeniden doğmuş gibi... Acıları, hüzünleri geride bırakarak, beni gülümseten, yüzüme tebessümü yerleştiren anıları da alıp tecrübelerimle gidiyorum... Hoşça kal ilk okulum, hoşça kalın öğrencilerim, kıymetli dostlarım... Hoşca kal ilk görev yerim hoş geldin yeni görev yerim. Her şeyin güzel olması; olmayanı ise güzelleştirmenin nasip olması dileğimle... 🌿🌸🌿
·
79 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.