Gönderi

173 syf.
9/10 puan verdi
SIĞAMADIĞIN KABUKTA YİTİP GİTMEK...
“Bir insan tam anlamıyla kendi olduğunda ışıklar saçabiliyordu demek…” İnanılmaz bir kitaptı.. ne yazsam, nasıl anlatsam bilmiyorum. 3 kuşaktan,3 ayrı kadının hikayesi.. ve tabii ki acılarla, pişmanlıklarla, sancılarla, o sığamadığın kabukta kendini keşfetmeye çalışırken yitip giden ömürler… Kitabın en güzel kısımlarından biri bu kadınların kendi mahallenizde, kendi ailenizde hatta belki kendi içinizde bulabileceğiniz kadınlardan olmaları… hepsi içimizden. Üç farklı perspektiften Anadolu kadını. Sorunlu, mutlu olamamış kadınlar ve aileler. Hepsi çözümü delirmekte bulmuşlar. Kimisi eski güzelliğine kimisi hayaletlere kimisi yemeklere kimisi teyzesine tutunarak hayatta kalmaya çalışmış. “Yaşayabilmek için –pis bir domuz gibi tutunuyor insan hayata- biraz daha nefes alıp vermek, biraz daha görüp bakmak için, ben de işte bugün hiç kimsenin olmayı tercih etmeyeceği bu insanım.” İlk sayfalarda yazarın yazım dili sinir bozucu geldi dürüst olmak gerekirse ama ilerledikçe bu yazım tarzlarının karakterlerin kendi kişiliğini oluşturmak için gerekli olduğunu fark edince alıştım. Ben ilk başta hemen soyağacı çıkardım size de tavsiyem budur çünkü gerçekten karışık bir anlatım söz konusu. Ki ilerde de beklenmedik olaylar çıktığında bu soyağacına ihtiyacınız olacak. Ben kitaba 30. Sayfadan sonra tamamen girmiştim bazı yorumları abartı buldum. (80 sayfa diyenler vardı) Kitap beni zaman zaman şaşırtmayı başardı. Özellikle benim için 2 büyük gizem var. 1- 63.sayfadaki bölüm 2- Efsun Tahmin edenler olmuş ama ben asla tahmin edemedim. Aslında öğrendiğimiz zaman “aa evet bunun tohumlarını ekmiş yazar önceki sayfalarda” dedim. Şaşırtan olayların altının başarılı bir şekilde doldurulması hoşuma gitti. Tek kötü eleştirim sonu hakkında. Sondaki olayın gereksiz olduğunu düşünüyorum. Spoiler olmaması adına konuyu açmayacağım fakat sınırlı küçük bir dünyayı okuyup o dünyaya ait hiçbir şey kalmamasını tercih ederdim. Herkese hitap etmeyebilir ama ben bir şans verilmesi taraftarıyım. “Başkaları, sandığımız kişi olmadığımızı hatırlatmak için giriyor hayatlarımıza. Biz kendimizi aşağı yukarı bir şeylerle tanımlarken, onlar bize başka bir yüzümüzü gösteriyor. Kendi gerçeğimizin dışına çıkıp bakıyoruz ve öyle ya da böyle kabul ediyoruz yeniden tarif edildiğimiz hali.”
Kabuk
KabukZeynep Kaçar · Sel Yayıncılık · 20173,261 okunma
·
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.