"Ailenin verdiği eğitim aslında ailenin kendisine verdiği eğitimdir."
Çocukluk... bu dünyada en masum, en saf hisler uyandıran, her ebeveynin özlemle anımsadığı, yeniden yaşanma ihtimali olmadığı halde bir dilek hakkımız olsa çoğumuzun isteyebileceği bir şey...
Düşünsenize sabah erken uyanma derdiniz yok.Alel acele hazırlanıp işe gitme telaşeniz yok.Sizden beklenen herhangi bir sorumluluğunuz yok.Sabah önünüze ne isterseniz gelen bir kahvaltı.İstediğiniz çizgi filmi izleme...Sokakta sizi oyuna çağıran arkadaşlarınız.Zaruri ihtiyaçlarınız hariç akşama kadar eve gelmeme. İster top oynayın, ister bilye...İster taso...İster arkadaşlarınızla piknik yapın, sonrasında kavga edin.Karnınız mı acıktı hazır salça zamanı...Bir ekmek yeter...Ekmeğe sürülen salça her şeye bedel tadı unutulmayan gurme lezzetimizAnnelerin kendi aralarinda yaptığı günlerde yenen kısır, kete, poğaça...Akşam ezanı ama son eve girme uyarısı...Yine geç kalırsan güdümlü füze misali hedefini saptırmayan acıtmayacak yerlere birer anne terliği, biraz da işin tuzu biberi baba fırçası...Kim istemez kendi çocukluğuna yeniden dönmeyi...Kim istemez hasretle yad ettiği o günleri yeniden yaşamayı...
Sizi böylesi güzel hislere götürecek, ebeveynler için acaba bende mi aynı yanlışı yapıyorum diye düşündürecek, yazarının yakın zamanda ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı yapmasından dolayı da kimi kesimlerin ön yargılı yaklaşabileceği, içinde siyasete dair, Ziya Hocanın öğretmen kimliğine hâlel getirecek tek cümlenin geçmediği, sadece "Ziya Öğretmen" kimliğiyle yazılmış kesinlikle tavsiye edebileceğim bir kitap "Kırk Kere Söyledim"
Kırk kere uyarıldığı halde, çocuk aynı şeyi yapmaya neden devam eder?Bu tekrarlarla biz ne anlatmak isterken, çocuklar aynı haraketleri tekrar ederek bize ne anlatmak isterler?Dilimize pelesenk olmuş dil kalıplarının çocuklar tarafından nasıl anlamlandırıldığının, onların dünyasında çoğu kez ve her ebeveyn tarafından tekrarlanan yerleşmiş dil kalıplarının çocukların dünyasında ne anlam ifade ettiğini düşündürerek tartıştıran bir kitap "Kırk Kere Söyledim" ...
Farklı bakış açıları kazanmanıza sebep olabilecek, doğru bildiğimiz ve sıklıkla yaptığımız için tartışmasız doğru kabul ettiğimiz dil kalıplarının anlamlarının sorgulatıldığı, başlıkları, içeriği ve örneklemeleri ile yılların emeğinin ve tecrübesinin, anlatımındaki sadeliği ve sürükleyiciliği ile kitaplaştırıldığı kıymetli bir başucu kitabı.
Birbirinden kıymetli alıntıları da aşağıya bırakıyor, özellikle alıntı sözlerine dikkat ederek hayatınıza yön vermesini temenni ediyorum.
Kitapla ve sağlıcakla kalın
" Unutmayalım, çocuk özümüzün özüdür.İnsanın özü, özüne hiç yük olur mu?Oldu diyelim, bu yük çekilmeye değmez mi?Bence değer."
"Yaşadığımız sürecin çocuk sahibi olmak değil, çocuk büyütmek değil, çocuk yetiştirmek değil, bir çocukluğa tanıklık etmek olduğunu anlayabiliriz."
"Hastayı zamanından önce iyileştirmemek lazım, yoksa kendine yeni bir rahatsızlık bulur."
"Ailenin verdiği eğitim aslında ailenin kendisine verdiği eğitimdir."
"İhmal ettiğimiz her şey bir gün mutlaka intikamını alır."
"Ancak gerçek şu ki ihmal ettiğimiz her şeyin altında kalırız."
" Düşünen adam heykelinin Japonya' da Kyto Ulusal Müzesi' nde, Norveç'te Ulusal Galeri',de İngiltere'de Cambridge Üniversitesi'nde yer almasına rağmen Türkiye' de akıl hastanesinin bahçesinde olduğunu unutmadan cevap verin ama.İşte bize kafa yormamıza vesile olabilecek bir soru..."
" Cevabınızın kesinlikle doğru olduğundan emin olmak istiyorsanız "Bilmiyorum" deyin. Herşeyin cevabını bilmeden vazgeçelim; "Bilmiyorum" diyebilmenin özgürlüğüne, "Birlikte öğrenelim" diyebilmenin heyecanına kapılalım.Bir çocuğun bilmeme haliyle muhataplığından ders alalım.Üstelik bulduğumuz cevapların bildiğimizden daha net olacağını düşünüyorum.Fakat gerçek durum pek öyle görünmüyor sanki."
" Hayat telafiyle beslenir ve sökülüp yeniden örülmenin, dinlenip yeniden yürümenin, silinip yeniden çizilmenin ahengiyle rengini bulur."
"Saf mısın nesin?Bunlara merhamet edilmez, merhametten maraz doğar." diyen biri şunu anlamalı: Merhametinde gösteriş varsa, riya varsa maraz doğar.Merhamet saftır.Rahim isminden gelir; maraz barındırmaz.Merhametin sahiciyse, gösteriş değilse sıkıntı olmaz."
"İyiyi ve kötüyü birbirinin içinde görebilmek bu olsa gerek.Saf olmak tam da böyle bir şey olmalı."
"Bu arada küsmenin pasif saldırganlık olduğunu bilenler mutlaka vardır."
Kırk Kere Söyledim 
Ziya Selçuk
·
56 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.