GÜN IŞIĞININ TADI || EWALD ARENZ “Bazen, sadece ne olduğuna bakmanın bile zor geldiği günler vardır. Geçmişe değil, geleceğe değil. Şu an da ne olduğuna. Çünkü şu an da var olan hiçbir şey, hiçlikten gelmemişti ve yine o hiçliğe doğru gitmiyordu. Her şeyin bir hikayesi vardı. Hareket etmeyen şeylerin bile bir hikayesi vardı.” Herkese selam, Yine bir @yanpasaj yayınevi harikasıyla geldim. Yine ve yeniden okurken öğreten, inceden eğiten ve kişisel gelişime ufak dokunuşlarla büyük katkılarda bulunan bir kitaptı. Almanya’da bestseller kendileri. Kapak baskısındaki armut meyvesi ve sayfalarının arasındaki fesleğen tohumlu ayracıyla kurgunun temasına muhteşem bir katkı sağlanmış. Gün Işığının Tadı, kendileri olmayı öğrenen, birbirinden çok farklı iki kadının hikayesini ele alıyor. Kurguyla kişisel gelişimin harmanlandığı bu kitabın iki kahramanı var, Sally ve Liss… Büyük bir çiftlikte yalnız yaşayan Liss’in yolda kalan traktörüne yardım etmesini istediği Sally onu geri çevirmeyecektir. Yalnız yaşamayı seven bu iki kadının traktör sayesinde kesişen yolları birlikte sohbet etmeye başladıklarında aralarında yadsınamayacak bir bağ oluşturur. Hangisinin yarası bir diğerinden daha derin dersiniz? 1 Eylül’den 15 Ekim’e kadar süren bir hikaye. Sonbaharı karşılarken bu kitap çok iyi geldi. Sevgiyi, karşındakini olduğu gibi kabullenmeyi, iyiliği vurgulayarak ince ince işleyen bir romandı. Yayınevinden çıkan her kitabı keyifle okuduğumu belirterek sizlere de tavsiye ediyorum. “hakkında her şeyi bilirseniz, binlerce iple ona bağlısınız demektir.” “Müziği cep telefonundan açmayıp radyodan dinlemesi çok nostaljik bir histi. İnsanın ne dinleyeceğine kendisinin karar verememesi, bunun yerine hoşunuza gitsin gitmesin, ne çıkarsa onu dinlemek zorunda olmak.”

Gün Işığının TadıEwald Arenz · Yan Pasaj · 0306 okunma

·

94 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Birkitapeli